10
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1562
Okunma
Bunlar ülkemin acı gerçekleri, Allah o günleri bir daha yaşatmasın.
Şiirin ikinci bölümü de gerçek ve ömrüm boyunca unutamadığım bir olaydır, adı bile aklımdadır o gün gözlerimin önünde can veren o gencin, Ali Türk.
Ruhu şad olsun.
I
O Eylül çocuktum ben, ceplerim misket dolu
Anlamazdım sağ neydi, sol ise neyin solu?
Sokaklar bölünmüştü aklım ermezdi niçin?
Ne kavgalar çıkardı bir iki adım için
Bozulmuştu dostluğun, kardeşliğin dokusu
Her taraf kan lekesi, her yer barut kokusu
Parsellenmiş okullar, sınıflar bölüm bölüm
Koridorlarda her gün kol geziyordu ölüm
Her direkte bir afiş, her duvarda bir yazı
Mahkum firar peşinde, her hücrede bir kazı
O Eylül çocuktum ben, gülücükler saçardım
Bir ses duysam korkudan hemen eve kaçardım
II
Bir gün bizim bahçeye genç bir adam atladı
Ve ardından üst üste üç el silah patladı
İlk o gün şâhit oldum tabancanın sesine
Kurşunlardan birisi saplandı ensesine
Ve genç bir beden düştü yapraklar arasına
Fazla dayanamadı kör kurşun yarasına
Gözlerimin önünde yitip giden bir candı
O Eylül birçok ana aynı ateşle yandı
Bu ölümün sebebi gâyet açık ve netti
O kendi ülkesinde bir sınır ihlâl etti
O Eylül çocuktum ben, cepte taş, elde sapan
Sonra anladım bizdik Eylül’ü suçlu yapan.
.
5.0
100% (9)