0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
972
Okunma
FARZET Kİ...
Farz et ki, hayaldir gördüğün,
Hayaldir aklını firar ettiren;
Deli-Divane, Mecnuna döndüren!
Dağlar deldirten...
Farz et ki gerçek değil;
Ruhani bir Leyla’dır
Yüreğine düşen…
Farz et ki
Seraptır gördüğün;
Azalır mı?
Biter mi? Sevdan...
O hâlde nedir meselen?
Nedir içinden çıkamadığın?
Güneşin cisminden kime ne?
Varlığını bilmek,
Hissetmek değil midir aslolan...
Gönlün hasreti, beklentisi;
Duygu deryasında “boğulup yitmek” değil mi?
Aldığın her nefes anlamlanıyor;
Ruhun kanat çırpıyorsa;
Varsın hayal olsun Leylâ
Olmasın cismi ne çıkar...
Hayali, varlığından öte varlık değil mi?
Çoğaltıyorsa seni yalnızlığında...
Mavi derinliklere yelken açmışsan;
İstemezsin düşlerinden uyanmak...
Karabasanın olur kalabalıklar...
Arz ufalır,
Hayallerinin sınırsızlığında
Sığmazsın... Sığamazsın...
Bir kapı açılır Sema’ya
Becerin olur astral seyahat...
İçinde en güzel ırmakların aktığı,
Denizlerin en mavisinin kucak açtığı,
Martılara karıştığın bir âlem;
Mutluluğun zirvesine erdiğin...
Cennet-i Âlâya döner mevsimler
Çekersin içine misk-i amber
Dolar zerrelerine bahar...
Sarılırsın yağmura sımsıkı;
Sarmaşıklara nazire...
Yaşarsın AN içinde bir ASIR!
Zaman içinde ZAMAN...
Güneş seninle zaten
Gönlüne ayan...
Sus! Kal öylece,
Dağılmasın rüyan...
28.08.2011
Metanet Yazıcı
5.0
100% (2)