8
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
2378
Okunma

Gecenin kasvetli karanlığında kendimi sorguya çektiğim zaman yüreğimden düşen damlalar...
Dün...
Koskoca bir keşmekeş
çilelerle yoğrulmuş, koyu karanlıklar
kimi zaman pes ediş belki de
göz yaşlarıyla harmanlanmış geceler
sahi gecemin siyahı, dünümün ayazından mıydı yoksa
umutlarımın koynunda sabahladım kaç sabah
kanlı gözyaşlarımı şefkat ile silen umutlarım oldu hep
Yarın...
Kim bilir hangi acıya gebesin
ya da hangi vuslata
beni sana meftun eden, bağrında sakladığın umutlarım
gözlerimin çakmak çakmak bekleyişi ondan
rahmet deryalarında soluksuz kalmak belki
huzurun senin avuçlarında oluşunu hayal ettiğimden
bekle beni ne olur orada,
izn-i ilahi olunca
koşacağım yüreğimde ki aşkla
gök kuşağı altından, gül fideleri ile
bekle...
Bugün...
Ah! tortusu kahve tadında, içime dolan
yudumlamaya doyamadığım, yüreğimi uysallaştıran
çaresiz çırpınışlarla, yıldızlara yoldaş
günün büyüsü damağımda ki tad
gecenin zifiri karanlığı, korkularım pür telaş
anın büyüsü sende saklı bilirim
senin kıymetini bilmez isem yarını vermezsin
miski amber kokulu kitaplarım
tozu alınmış duygularım
çaresizliklerimin çare bulduğu
koyu kalabalıklarda Sen ve Ben
çabuk geç çabuk, ama...
vuslatın muştusunu bırak gönlüme
ne olursun...
Elhamdülillah, DÜNÜM’E
Şükürler olsun, BUGÜN’ÜME
Tevekkeltü Allah, YARIN’IMA
...
ŞÜKÜR/SABIR/RIZA
Nimet VeFa/2012
5.0
100% (11)