Zapta geçen künyende bir ondörtlü duruyor;
Yanağında kahpelik dudağında ihanet…
Gözlerin başka başka kaşın başka vuruyor;
Aynada ruj izleri düğün eder nihayet…

Kim taşır benim gibi ayrılık acısını;
Kimin kalbi taş olur bir tesbih tanesinde...
Kim koynunda uyutur kahrının sancısını;
Kâh derbeder yolunda kâh dertler hanesinde…

Yakışır efkârıma bir yetmişlik yakışır;
Şarkılar bizsiz olsun yüreğime dokunan…
Elimdeki resimle yumuk gözler bakışır;
Ve bir sela kirpikte öldü diye okunan….

Öyle sessiz sedasız taşıyorsa aldırma…
Acımı avuçlarım, yumruklarım ahını;
Nerde diye sorarsam parmağını kaldırma;
Görsün bırak gözlerim Başkentin sabahını;

Diri diri gömmekti madem beni niyetin;
Hasretin mezarına elinle itseydin ya…
Bu olmasın mirasın bu olmasın diyetin;
Kokun tene sinmeden terk edip gitseydin ya…

Ah benim umarsızım kalbimde derin sızım;
Talihimin görmeyen gözlerinde gizlenen….
Ah benim kaderime kırmızıyla yazdığım;
Kahpelikle sevişip arsızlıkla sözlenen….

Ali ALTINLI – 27/02/2012
Saat: 19:49