Âh benim ana kokan yanık bağrında, Nice gözü yaşlı mazlumlar avutan, Muhteşem beşiğinde barış bebeğini, Tatlı ninnilerle Nazlı nazlı büyüten, Bahtı kara, gönlü yara ecdâdım. Senin hicrân yüklü postalarını, Kan mürekkepli nâmelerini okudukça, Erir, kanlı cenderede cânım. Cirit atar zulmetin kara gölgeleri, Senin başlar yiyen ateşten tahtında, Nasıl da oynaşır kahpe düşman, şaşarım. Bilmem ki elâlem seni nice bilir; Ben ki, talihsiz heder bohçanı açar da, Âh ettikçe inler, akar gözyaşlarım..
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Âh benim ana kokan yanık bağrında, Nice gözü yaşlı mazlumlar avutan, Muhteşem beşiğinde barış bebeğini, Tatlı ninnilerle Nazlı nazlı büyüten, Bahtı kara, gönlü yara ecdâdım. Senin hicrân yüklü postalarını, Kan mürekkepli nâmelerini okudukça, Erir, kanlı cenderede cânım. Cirit atar zulmetin kara gölgeleri, Senin başlar yiyen ateşten tahtında, Nasıl da oynaşır kahpe düşman, şaşarım. Bilmem ki elâlem seni nice bilir; Ben ki, talihsiz heder bohçanı açar da, Âh ettikçe inler, akar gözyaşlarım..
MİLLİ DUYĞULARIM KABARDI ŞAİREM MÜKEMMEL BİR ÇALIŞMA KUTLARIM CAN KARDEŞİM
İşte Hüseyin Bey gönlümden kopan duygular bunlardı, Osmanlı ceddimin heder bohçamı açıp bir dertleşmel istediim kalemimle..... Bu ince naîf yorumunuz ve beğeninize sonsuz teşekkürler ediyorum Hüseyin Bey.. En derin saygı ve selamlarımla..
İşte Hüseyin Bey gönlümden kopan duygular bunlardı, Osmanlı ceddimin heder bohçamı açıp bir dertleşmel istediim kalemimle..... Bu ince naîf yorumunuz ve beğeninize sonsuz teşekkürler ediyorum Hüseyin Bey.. En derin saygı ve selamlarımla..
Elbet, elbette artık bu kadar zulüm ve zulmet yeter.. Rahmetin ziyası bu karanlığı basiretsizliğimize rağmen iter.. Nice sinelerde dalga, dalga son bir volkanik şahlanışlar yatar.. Bütün çirkef ve çamur çırpınışlara inat; Yürekler ALLAH der atar...
Rabb'imizin size rahmet hediyesi olan bu güzel duygularınıızı diliyorum ki cennete Cemâl mertebeleriyle daha bir coştursun, Ve Zulmeti boğsun O Sonsuz Ziyasıyla. Her yan sümbüllensin nevbaharıyla
Çok teşekkür ediyorum Şamil Bey o güzel umutlarımızın sevinçli sabahlarına uyanırız İnşâAllah.. Saygı ve selamlarımla...
Elbet, elbette artık bu kadar zulüm ve zulmet yeter.. Rahmetin ziyası bu karanlığı basiretsizliğimize rağmen iter.. Nice sinelerde dalga, dalga son bir volkanik şahlanışlar yatar.. Bütün çirkef ve çamur çırpınışlara inat; Yürekler ALLAH der atar...
Rabb'imizin size rahmet hediyesi olan bu güzel duygularınıızı diliyorum ki cennete Cemâl mertebeleriyle daha bir coştursun, Ve Zulmeti boğsun O Sonsuz Ziyasıyla. Her yan sümbüllensin nevbaharıyla
Çok teşekkür ediyorum Şamil Bey o güzel umutlarımızın sevinçli sabahlarına uyanırız İnşâAllah.. Saygı ve selamlarımla...
şiirin başlığını kabul etmiyorum.Osmanlı bir cihan devleti.içerdeki ve dışardaki hainler yıkamadılar ve halen Osmanlının mirasının üzerine çöreklenip gazel okuyorlar. Rabbime hamdolsun aslını unutmayan,kim olduğunu,nerden gelip nereye gittiğini bile bir nesil yetişiyor. selamlar.
Âh benim ana kokan yanık bağrında, Nice gözü yaşlı mazlumlar avutan, Muhteşem beşiğinde barış bebeğini, Tatlı ninnilerle Nazlı nazlı büyüten, Bahtı kara, gönlü yara ecdâdım. Senin hicrân yüklü postalarını, Kan mürekkepli nâmelerini okudukça, Erir, kanlı cenderede cânım. Cirit atar zulmetin kara gölgeleri, Senin başlar yiyen ateşten tahtında, Nasıl da oynaşır kahpe düşman, şaşarım. Bilmem ki elâlem seni nice bilir; Ben ki, talihsiz heder bohçanı açar da, Âh ettikçe inler, akar gözyaşlarım..
ÖYLE BİR YARAYA PARMAK BASMIŞSINIZKİ KAN OLUK OLUK AKIYO.HER YERDE OSMALI ECDADIMI KÖTÜLEYEN,RENCİDE EDİCİ YAYINLAR MAKALELER,YANİ AKLINA NE GELİRSE HER YERDE KÖTÜLENMEK İSTENDİĞİ HALDE BİZ KENDİNİ MÜSLÜMAN OSMANLININ TORUNU DİYE ÖVÜNEN BİZLER KILIMIZI BİLE KIPIRDATMIYORUZ YA İŞTE O ÜZÜYO BENİ.BEN BİR OSMANLI AŞIĞIYIM DEDELERİMLE ÖVÜNÇ DUYUYORUM TELEVİZYONDA SİNEMALARDA,GAZETELERDE,HER TARAFTA ONLARIN GERÇEK HAYATINI ANLATAN ŞEYLER GÖRMEK İSTİYORUM AMA NE ZAMAN OLUR BİLMİYORUM SZBIRLA O GÜNLERİ BEKLİYORUM SENİDE BİR KEZ DAHA TEBRİK ETMEK İSTİYORUM ALLAHA EMANET OL.
Vatan şairi Namık Kemal; Osmanlı’nın yıkılış sürecindeki son dönemlerini “Vatan Mersiyesi” adlı şiirinde dile getirirken, koca memleketin içler acısı haline şöyle ağıtlar yakar: Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini Saçtık eflâke kadar dûdunu ateşlerini Kapadı gözde olanlar, çıkacak gözlerini Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini Kendimizden niçin olduk bu kadar biz meyus Gidelim dâdına Allah içün ehl–i namus Sönüyor şem-i emel işte kırıldı fanus Düşünün devr-i zuhûrundaki şanlı demini Doldururken şühedası bu fenâ âlemini Tutacak bir çocuğu kalmadı mı mâtemini Beslemişken bu kadar âdemi ihsanıyla Gitti bi-çâre vatan ağlayarak şanıyla Yaz bu mersiyeyi taşa şüheda kanıyla Silmedik bunca yetimin gözünün yaşlarını Taşa topraklara sürdük o güzel başlarını Bir zaman âlem-i ikbalde sultan olduk Câmi-i âlem idik şimdi perişan olduk Âh bir kan içenin keyfine kurban olduk
Bilmiyorum,kendi şiirimde adı üzre "BAHTI KARA OSMANLIM" DİYE TABİR ETTİĞİM yıkılış sebeplerinin ayrıntıları Namık Kemal'in şiirinin ve nâçizâne şiirimin teması olmuş.
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloyu söz konusu şiirlerden daha belirgin ne anlatabilir ki..! Târih tekerrürden ibarettir..Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı talihsiz akıbete doğru adım adım sürükleniyoruz ama hâlâ daha gözler kör, kulaklar sağır, yürekler tükenmiş, gaflet uykusu tüm benliğimizi sarmış ve basiretler papaz büyüsüyle büyülenmiş...
Silahsız haçlı seferinin ayak sesleri artık ülkenin her köşesinden duyulmaya başlandı. Günümüzün haçlı orduları tankla, topla, tüfekle değil ama, ruhanî posta bürünmüş buhurdanlarıyla, tütsüleriyle, zangoçlarıyla, ayinleriyle ve çan sesleriyle vatan sathında nihai hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor.. Önemine binâen çok iyi irdelenmesi lazım gelen bir tema...Teşekkürler kardeşim yorumun için..Şımarık kalemim alıp başını gidiyor..Lütfen kusuruna bakma ..Selamlar Kardeşim...
Vatan şairi Namık Kemal; Osmanlı’nın yıkılış sürecindeki son dönemlerini “Vatan Mersiyesi” adlı şiirinde dile getirirken, koca memleketin içler acısı haline şöyle ağıtlar yakar: Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini Saçtık eflâke kadar dûdunu ateşlerini Kapadı gözde olanlar, çıkacak gözlerini Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini Kendimizden niçin olduk bu kadar biz meyus Gidelim dâdına Allah içün ehl–i namus Sönüyor şem-i emel işte kırıldı fanus Düşünün devr-i zuhûrundaki şanlı demini Doldururken şühedası bu fenâ âlemini Tutacak bir çocuğu kalmadı mı mâtemini Beslemişken bu kadar âdemi ihsanıyla Gitti bi-çâre vatan ağlayarak şanıyla Yaz bu mersiyeyi taşa şüheda kanıyla Silmedik bunca yetimin gözünün yaşlarını Taşa topraklara sürdük o güzel başlarını Bir zaman âlem-i ikbalde sultan olduk Câmi-i âlem idik şimdi perişan olduk Âh bir kan içenin keyfine kurban olduk
Bilmiyorum,kendi şiirimde adı üzre "BAHTI KARA OSMANLIM" DİYE TABİR ETTİĞİM yıkılış sebeplerinin ayrıntıları Namık Kemal'in şiirinin ve nâçizâne şiirimin teması olmuş.
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu tabloyu söz konusu şiirlerden daha belirgin ne anlatabilir ki..! Târih tekerrürden ibarettir..Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı talihsiz akıbete doğru adım adım sürükleniyoruz ama hâlâ daha gözler kör, kulaklar sağır, yürekler tükenmiş, gaflet uykusu tüm benliğimizi sarmış ve basiretler papaz büyüsüyle büyülenmiş...
Silahsız haçlı seferinin ayak sesleri artık ülkenin her köşesinden duyulmaya başlandı. Günümüzün haçlı orduları tankla, topla, tüfekle değil ama, ruhanî posta bürünmüş buhurdanlarıyla, tütsüleriyle, zangoçlarıyla, ayinleriyle ve çan sesleriyle vatan sathında nihai hedeflerine doğru ilerlemeye devam ediyor.. Önemine binâen çok iyi irdelenmesi lazım gelen bir tema...Teşekkürler kardeşim yorumun için..Şımarık kalemim alıp başını gidiyor..Lütfen kusuruna bakma ..Selamlar Kardeşim...
Merhabalar memleket meselelerine hassasiyetle kalem oynatan hanımefendi.değerli ve her Türk evladının okuması gereken bir şiirdi.Osmanlının ve daha sonra çok büyük zorluklarla kurulup pırıl pırıl bir Cumhuriyet olarak ellerimize sunulan bu memleketin kıymetini bilmeyen ve üzerinde ölü toprağı bulunan bir nesil var maalesef.Şu anda binlerce yıllık bir mirasın peşkeş çekilmesiyle karşı karşıyayız.allah sonumuzu hayretsin.Bu değerli şiirinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ediyorumAllah duyarlı yüreğinizi daim etsin.Sevgi ve selamlarımı sunuyorum size.
Saygıdeğer hanımefendi,yazdığınız bu dolu dolu cevapta bile bir bilgelik var,ders veren yüreğiniz ve kaleminiz hep güçlü olsun,Rabbim size bereketli ömür versin.Bir eğitimci olarak bu olumsuzluklarıda,hepimizin suçu olduğunu düşünüyor,sizinle ve değerli kaleminizle tanışmanın verdiği mutlulukla sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.Allah sizi korusun.
Şuurlu ve bilge kaleminiz şeref verdi kırık incilerime.. İki arada bir derede kalmış gençliğe yeniden nasıl format atılır. Geçmişden geleceğe köprüler kuramayan, osmanlının ve cumhuriyetin kültür mirasına sahip çıkamayan, Kendi dilini dahi konuşmakta güçlük çeken, yabancı dilleri, bilhassa ingilizceyi ana dili gibi konuşan ve onların kültürleriniin anaforuna kapılıp, kollarını ana sevgisiyle açan, özkültürlerine yabancılaşan gençleri nasıl kucaklamalı... Nasıl sarıp sarmalamalı maneviyatla.. Nasıl kurtarmalıı sekülerizmin kapitalizmin pençesinden
Bu kapılmışlık, başıboşluk sadece genç kuşakla sınırlı değil aslında..Bir bölümünü kapsamakta orta kuşağın..Kalemlerimiz, dilerimiz ve örnek teşkil eden hallerimiz susmamalı..Işık tutmalı hep geçmişten geleceğe...Örnek olmalı tüm gençliğe...Sevgiler ve selamlar bendeniz ve ağacı biçilmiş, yeşili susturulmuş Bursa'mızdan...
Saygıdeğer hanımefendi,yazdığınız bu dolu dolu cevapta bile bir bilgelik var,ders veren yüreğiniz ve kaleminiz hep güçlü olsun,Rabbim size bereketli ömür versin.Bir eğitimci olarak bu olumsuzluklarıda,hepimizin suçu olduğunu düşünüyor,sizinle ve değerli kaleminizle tanışmanın verdiği mutlulukla sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.Allah sizi korusun.
Şuurlu ve bilge kaleminiz şeref verdi kırık incilerime.. İki arada bir derede kalmış gençliğe yeniden nasıl format atılır. Geçmişden geleceğe köprüler kuramayan, osmanlının ve cumhuriyetin kültür mirasına sahip çıkamayan, Kendi dilini dahi konuşmakta güçlük çeken, yabancı dilleri, bilhassa ingilizceyi ana dili gibi konuşan ve onların kültürleriniin anaforuna kapılıp, kollarını ana sevgisiyle açan, özkültürlerine yabancılaşan gençleri nasıl kucaklamalı... Nasıl sarıp sarmalamalı maneviyatla.. Nasıl kurtarmalıı sekülerizmin kapitalizmin pençesinden
Bu kapılmışlık, başıboşluk sadece genç kuşakla sınırlı değil aslında..Bir bölümünü kapsamakta orta kuşağın..Kalemlerimiz, dilerimiz ve örnek teşkil eden hallerimiz susmamalı..Işık tutmalı hep geçmişten geleceğe...Örnek olmalı tüm gençliğe...Sevgiler ve selamlar bendeniz ve ağacı biçilmiş, yeşili susturulmuş Bursa'mızdan...
duygulandıran ve düşündüren bir şiirdi değerli şiir dostu. 16. yy osmanlı dünyanın en güçlü devleti idi. o zaman bahtı kara deseydik bize bakarlardı. ne zamnki okumayı dolayısıyla farklı düşünmeyi bıraktı. geri kaldı. biz bugün eski, ihtişamlı tarihimize bakarak bu şiir başlığını kullanabiliyoruz doğal oalarak. okuyupta ne olacak, falan okumadan zengin oldu sözü ta tanzimat döneminde de kullanılırmış. oysa bu söz hiç bir ülkede yoktur . abd yoktur avrupada yoktur japonyad yoktur. ama bizde hala var. avrupada her kez iyi bir lise eğitimi aldıktan sonra topluma ve işe katılır. bizde ise görüyoruz öğretmen okumuyor hoca okumuyor yada yeterli okumuyor. farklı düşünceler yer yok. bana benzersen yaşama hakkın var değilse giyotin hazır bekliyor. daha kapı kovulursun.. yada benze beni sev değilse aforoz edilirsin. güzel mısralarınız düşündürdü şair.
evet dediğiniz gibi. söyledikleriniz ve daha fazlasını ya bir bilenden dinleyeceğiz yada kitaplara eğileceğiz. ve bu yıllaralacak. osmanlı tarihin sayfalarına gömülürken ibretler tariihini dersler tarihini bıraktı peşi sıra. evet . osmanlıyı padişahları tarihi hepten yetersiz eksik görmek le olmuyor tarihi değerlendirmek. bütün yönleri ile görebilmeliyiz. tekrar tebrikler değerli şair.
Ümid Bey böylesi önemli bir konuda zahmet edip kaleminizi konuşturduğunuz içi teşekkürler..Öylesine anlaşılır kısa ve net bir şekilde özetlemişsiniz ki..Entrikalar,oyun içinde oyunlar, yedi cihana hükmeden bir imparatorluk ve hüzünlü çöküş..Ama her çöküşde ve bitişte nice nice yeni doğuşlar..Atatürk ve silah arkadaşları savaş, savunma, kan ve zafer...Ve diriliş öyküsü..Yepyeni Türkiye...Tüm bunlar Türk ulusunun mâzîye ibretle bakmasını gerektiriyor.. Atatürk'ün dediği gibi..."TARİHİNDEN İBRET ALMAYAN MİLLETLER YOK OILMAYA MAHKUMDUR" şuurlu beyinlere ibretli görüşler diliyorum..Tekrar teşekkürler ve selamlar Ümid Bey...
evet dediğiniz gibi. söyledikleriniz ve daha fazlasını ya bir bilenden dinleyeceğiz yada kitaplara eğileceğiz. ve bu yıllaralacak. osmanlı tarihin sayfalarına gömülürken ibretler tariihini dersler tarihini bıraktı peşi sıra. evet . osmanlıyı padişahları tarihi hepten yetersiz eksik görmek le olmuyor tarihi değerlendirmek. bütün yönleri ile görebilmeliyiz. tekrar tebrikler değerli şair.
Ümid Bey böylesi önemli bir konuda zahmet edip kaleminizi konuşturduğunuz içi teşekkürler..Öylesine anlaşılır kısa ve net bir şekilde özetlemişsiniz ki..Entrikalar,oyun içinde oyunlar, yedi cihana hükmeden bir imparatorluk ve hüzünlü çöküş..Ama her çöküşde ve bitişte nice nice yeni doğuşlar..Atatürk ve silah arkadaşları savaş, savunma, kan ve zafer...Ve diriliş öyküsü..Yepyeni Türkiye...Tüm bunlar Türk ulusunun mâzîye ibretle bakmasını gerektiriyor.. Atatürk'ün dediği gibi..."TARİHİNDEN İBRET ALMAYAN MİLLETLER YOK OILMAYA MAHKUMDUR" şuurlu beyinlere ibretli görüşler diliyorum..Tekrar teşekkürler ve selamlar Ümid Bey...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.