Devrim yapmışmış da olurmuş böyle;
Suçsuz milyonları telef öyle mi?
Kıvırma, kaytarma doğruyu söyle;
Öldürür selefi, halef öyle mi?
Bir can öldürmeye mazeret olmaz,
Kirli eşya ile taharet olmaz.


Cana kıyan, kıyar cümle canlara;
Nasıl verilecek bunun hesabı.
Elini bulayan o gün kanlara;
Hiç sebepsiz yere, insan kasabı!
Çoğunluk fikrine evrim mi olur?
Tapu sahibine devrim mi olur?


Devrim varsa karşı devrim de gelir;
Zalim, zulm payını, dünyada alır.
Zorla çevirdiği, çevrim de gelir;
Hatta rüyada ve hülyada alır.
Keser döner keser hain elini,
Bu ağır yük kırar, lâin belini.


Prof olmuş adam ahkâm kesiyor;
Günün şartı imiş yapılan zulüm.
Yüz yıl geçmiş hala bora esiyor;
Devrim oluyorsa normalmiş ölüm;
Methettiğin yarın kapını çalar;
Adil! Adaleti üstüne salar.


Vur kazmayı Ferhat ışık göründü;
Şirin’e vuslatın bak gün sayıyor.
Yas tutan dağlara neşe büründü;
Kuytuda zambaklar koku yayıyor.
Onlar yaptı zulmü sen yapamazsın;
Haktan, adaletten sen kopamazsın!



Salih Yıldız…06.02.2012



.