Her türlü rengârenk çiçekler açar
Ovada, vâdide, kırda sen varsın...
Bir şey dileyince “ol” demen yeter
Havada, denizde, yerde sen varsın.

Sizi aldatmasın adet ve töre
Tarifi mümkün mü renkleri köre?
Bu hasletler zâten bizlere göre
Hayâda, iffette, arda sen varsın...

Perdelerle bölmüş her hânesini
Ne de güzel dizmiş nar tânesini
Var mı yağdıracak bir habbesini?
Yağmurda, doluda, karda sen varsın.

O’nun deryasına kimse dalamaz
O vermezse kimse bir şey alamaz
Var olan varlıklar onsuz olamaz
En şeddeli “bir”sin, birde sen varsın.

Şunu bil ki oğul, her şey ondandır
Tâzim ile eğil, her şey ondandır
“Hiç bir şey o değil; her şey ondandır”
Anladım ki bur’da, orda sen varsın.

Yeri göğü seyret var mı bir hata?
Ne eksik ne fazla asla ve kata
Arzı semâvâtı ettin ihâta
Akılda, fikirde, serde sen varsın...

Bir şeyin kadrini eh’lolan anlar
Ne güzel yaşadı o dünkü canlar
Ayrı değer taşır bâzı mekânlar
Hıra’da, Cudi’de, Tur’da sen varsın.

Bu kapı dururken nere gidersin
Bilmem ki kör nefsi nasıl güdersin
Mümin, müşrik demez yardım edersin
Yoklukta, bollukta, darda sen varsın.

Bâzen ehil olan bir el pişirir
Rabb’im pişirirse güzel pişirir
“Güzel” kişileri “özel” pişirir
Nebîde, Velîde, Pirde sen varsın...

İlim için şifre eliftir, mimdir
Kim bilir nûn mudur belki de cimdir?
Güzeli, çirkini var eden kimdir?
Haramda, helâlde, şerde sen varsın...

Ruhundan üfleyip yaratmış bizzat
Bizlerde kalmadı o dünkü izzet
Ayrı bir güzellik ayrı bir lezzet
Elmada, ayvada, narda sen varsın.

Ömür geldi geçti neyi bekledin?
Bunca suça yeni suçlar ekledin
Olur, olmaz şeyi rûha yükledin
Gönülde, hülyâda, sırda sen varsın.

O vermezse kimse ne alabilir
Ne bir çiçek açar, ne solabilir
Bu arzı döndüren kim olabilir?
Olayda, kolayda, zorda sen varsın.

Su gibi akarak gidiyor zaman
Ayağın sağlam bas kaydırma aman
“Ateş yanmayınca çıkar mı duman? ”
Rüzgârda, alevde, korda sen varsın...

Kara’m, kuru dala bülbül konmuyor
Çok uğraştım aşkın suyu donmuyor
Diyecek çok şey var dilim dönmüyor
Âşıkta, mâşûkta, yârda sen varsın! ..
Sen varsın... Sen varsın... Yine sen varsın...

Hanifi KARA