(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
değerli hemşehrim, Üstadım, Ben bu şiiri kaçırmışım. Neden Mi? 2 Şubatta yengemi kaybettik. Cenaze dolayısıyla Şavşatta geçen günlerime denk gelmiş. Ömrüne bereket. Çok güzeldi ve kurdeleyi haketmiş. Başarılarının devamını diliyorum. selam olsun.
Mustafa ağabey,şiirlerinizi genelde takip etme fırsatı buluyorum..şiire sevdalı oluşunuz ve şiirlerinizi emek ve yürek tezgahında dokuduğunuz gün kadar aşikar.. az önce 'leylifer' şiirinizi de okuma olanağım oldu..hakikaten o şiiriniz bir başka güzeldi..yani yüreğin kağıda aksetmesi gibiydi..bana, 'Gönül ülkemden süremedim' şiirimdeki havayı,akışı hissettirdi..demek ki gerçek anlamda hissedilerek yazılan şiirleri okuyan da yüreğinde ziyadesiyle hissediyor...
Bu şiirinizde çok güzel..güne düşmesi,şiirin daha çok okuyucuya ulaşması açısından önemli..yoksa sizin gibi şiir ehli usta kalemlerin,belki de böyle güzel taltiflere çok fazla ihtiyaçları yoktur...
Elbet her şair gelişime açık olmalıdır..her şairin ufuklarda beklediği,henüz yazamadığı bir şiiri mutlaka vardır..çünkü şair de sürekli arayan sorgulayan daha iyiye ulaşmaya çalışan bir yolcudur.. insanın içindeki arama iştiyakı kaybolduğu an,üretme yeni bir şeyler ortaya çıkarma derdi de olmayacaktır..aramayan,sorgulamayan insan,kendini keşfetmekten bile bigane duran insan,esrarengiz kapıları nasıl zorlayacak,giz deryalarında inci arama zahmetine neden katlanacaktır ki!
Evet,arayanlar da bulamayabilirler;ancak bulanlar mutlaka yılmadan arayanlardır..bir büyüğümüz ve şiirde usta bir kalem olarak,sürekli daha iyiyi arıyor oluşunuz bizleri de daha fazla umutlandırıyor ve cesaretleniyor..ben oldum artık,bittim,diyen gerçekten hayat yolunda bitmiş ve yapacak bir şeyi de kalmamıştır...
Şiirden yola çıkarak içimdeki seslerin farklı sorgulamalarını da şiiriniz sayesinde yapma fırsatı buldum..Rabbim,bizleri sürekli doğru ve güzeli arama derdiyle müsemma kılsın ..bu vesileyle size; hayatımızı anlamlı kılan tüm güzel değerleri bize miras bırakan Efendimiz'in(sav), dünyayı teşrif etmelerinin seney-i devriyeleri münasebetiyle hayırlı kandiller diliyorum ağabey...
Mürsel Emre DOĞAN tarafından 2/3/2012 4:05:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ayırdığın zaman ve kalbindeki iman için teşekkür ediyorum.. Allah hepimize öncelikle vicdan ve nice güzellikler ihsan eder inşallah. Allah bizleri Modern Putçuluktan korusun.. ............. Biz bir garip ozanız. Üstümüze Yunus Emre'den bir toz düştüğüne inanırız.. Çok şeyler yazmak istiyorum fakat güzel ve kalıcı şeyler yazmak kolay değil. .......... Dileklerin için içten teşekkürler ... Birimiz hepimiz içindir.. Şiirden maksat kardeş olmak, dost olmak. Şiir sadece araç.. Bu duygu ve düşüncelerle selam ve sevgiler Gözüne acı yaş değmesin Mürsel Kardeşim.. .......... Kandiliniz kutlu olsun...
Ayırdığın zaman ve kalbindeki iman için teşekkür ediyorum.. Allah hepimize öncelikle vicdan ve nice güzellikler ihsan eder inşallah. Allah bizleri Modern Putçuluktan korusun.. ............. Biz bir garip ozanız. Üstümüze Yunus Emre'den bir toz düştüğüne inanırız.. Çok şeyler yazmak istiyorum fakat güzel ve kalıcı şeyler yazmak kolay değil. .......... Dileklerin için içten teşekkürler ... Birimiz hepimiz içindir.. Şiirden maksat kardeş olmak, dost olmak. Şiir sadece araç.. Bu duygu ve düşüncelerle selam ve sevgiler Gözüne acı yaş değmesin Mürsel Kardeşim.. .......... Kandiliniz kutlu olsun...
Ayrılığın getirdiği hüzün ve hasret titizlikle işlenmiş. Dupduru ve duygu dolu bir hece şiiri okudum. Şiirde kulağı tırmalayan hiçbir ifadeye rastlamadım.
Kavuştaklar ile bir önceki dizeler arasında kurulan anlam bağlantısı çok hoşuma gitti. Kavuştaklarda kâfiyelerin dize başlarına taşınması, bu kâfiyelerden sonra kullanılan redif şiire apayrı bir hava katmış.
Âşık tarzı edebiyatımızın seçkin bir örneğini ortaya koyduğunuz için size müteşekkirim. Selâmetle...
öncelikle tınısı güzel ve halk edebiyatımızın güzel bir örneğini kaleme aldığınız için sizi kutluyorum.
şiirde gözüme çarpan bazı yerleri paylaşmak istiyorum;
şiirin akışına göre ayak kafiyelerini meydana getiren sözcüklerde -bence- sıralama sorunu var gibi gözüküyor. şöyle ki;
çöllerde yürümek yaban ellerde çürümek bedeni sürümek ceylan gözlerde Sırat'ı görmek tozu aramak nefesi vermek
mısralardakı anlama göre; yaban ellerde çürümek, nefesi vermeden bir önceki dörtlükte olmalıydı diye düşünüyorum. şiirin hemen girişinde "çürümekten" bahsederseniz şiir oracıkta bitmiş gibi gözüküyor.
bir diğer husus;
"Şu bedeni ceset gibi ardımdan Sürüyorum desem inanır mısın"
"ceset gibi" buradaki üst mısrada bariz durak hatası var. çünkü şiirin 6+5=11 hece kalıbına aykırı bir durum söz konusu. ufak bir değişiklikle sorun çözülebilir.
bir de; "şu" veya "bu" gibi işaret zamirlerinin şiirlerde sık kullanılmasından yana olmadığımı belirtmeliyim.
beğeni ile okuduğum güzel bir şiirdi kaleminiz daim olsun. saygı ile...
Sayın Yazgı, Öncelikle şiir olgusuna verdiğiniz değer ve emek için teşekkürler. Şüphe yok ki kökleri olan birisiniz. Eleştirileriniz bizim için el feneridir. ............ Ayakların sıralanmasında bir terslik görmüyorum açıkçası. Teşbihleri salt maddi boyutuyla düşünmek ne derece doğru olur. ........... "Şu bedeni ceset gibi ardımdan" ... Okurken biraz garip duruyor evet... Hem 6+5 hem de 4+4+3 gibi.. ........... Şu veya Bu gibi işaret zamirleri hangi sebeple kullanılmasın Hilmi Bey ? Bu şiirde sık mı kullanlımış ? Anlayamadım.. .......... Değerli Dost Kalem, İçten dileklerle selamlar, sevgiler Gözüne acı yaş değmesin..
Sayın Yazgı, Öncelikle şiir olgusuna verdiğiniz değer ve emek için teşekkürler. Şüphe yok ki kökleri olan birisiniz. Eleştirileriniz bizim için el feneridir. ............ Ayakların sıralanmasında bir terslik görmüyorum açıkçası. Teşbihleri salt maddi boyutuyla düşünmek ne derece doğru olur. ........... "Şu bedeni ceset gibi ardımdan" ... Okurken biraz garip duruyor evet... Hem 6+5 hem de 4+4+3 gibi.. ........... Şu veya Bu gibi işaret zamirleri hangi sebeple kullanılmasın Hilmi Bey ? Bu şiirde sık mı kullanlımış ? Anlayamadım.. .......... Değerli Dost Kalem, İçten dileklerle selamlar, sevgiler Gözüne acı yaş değmesin..
Hemşehrim bu gün de duygu fırtınası estirmiş. Soğuk havada sıcak şiiri okumak da iyi gitti. İnanır mıyım? Bilmem! :) İnanmak için iyi tanımak gerek :)) Hüzün şiirin de şairin de besin kaynağıdır. Yüreğinize acı değmesin.
Su gibi, şelaleee gibi akmış ne bir dile takılma var ne göze, ne ruha ne akıla, ne de duyguya... Bir çırpıda akıp derinlere nüfus ediveren etkileyici bir çalışma.3 ve 4 .Dizelerdeki anlamsal bağdaştırmaya hayran kaldım.Şiirin bel kemiğini oluşturan " inanır mısın " redifinde anlamı ve sesi toplayan eserin okurunda bıraktığı yalın ama basitlik anlamında değil sehl-i müsteni babında diyebileceğimiz yunus vari... bir çırpıda söyleniveren ama uygulamaya gelince hiç de kolay olmayan bir söylem şekliyle vücut bulduğunu söylememiş yanlış olmaz.Böylesi bir söylemde ancak dil, yürek ve us arasında yetkin köprüleri kurmuş şairlerde görülür ancak.Teşekkürler güzellik için.Yetkin kaleminizi ve yön veren yüreğinizi kalben kutlarım hocam. Selam ve hürmetlerimle.
Hocam utandım vallahi, Sağolun .İnanın benim de sizden bir farkım yok.Sadece okuyorum ve gözlemliyorum.
Dilim döndüğünce ne anlamışsam neyin doğruluğuna inanmışsam onları paylaşmaya çalışıyorum zamanım ve sağlığım elverdiğince.Şiire gerçekten aşık biriyim.
Yani o bence bir insan, bir kişiliği var onun.Nasıl insanların yaramazı, huysuzu, arsızı, beyfendi, hanımefendisi, çol kültürlüsü, az kültürlüsü, şehirlisi, köylüsü, akademisyeni ya da tem tersi kişilik ve çeşitleri var ise şiirde öyle aynı inanın hiç farkı yok gözümde.
Onunda damarları var onda heceler, kelimeler kan olur onunda sesi var ama onu gözümüzle duyarız ilk önce gözümüze duyurur ordan beyine...intikal eder.Tıpkı gerçek insanların önce sesini kulağımızla duyduğumuz gibi...
Ama işte insan diyorum ya hani şiire her nefes alan, prensipleri olan insanlar gibi yada olmayan insanlar gibi şiirinde kendi içinde karakteri olması gerektiğine inanırım.Şiirdeki insanı yaratır şair.Hayal gücü, akıl, ruh ve düşün dünyasına yansıyanları harmanlar, sentezler böler, çıkarır bambaşka oluşlara getirir sonra bu insanın karakterini oluşturur.Ruhunu üfler.Can verir ona.
O yüzden benim şiirde en büyük önem verdiğim şey ortaya çıkar " karakter. " buna orhan velinin eskiyi reddişini koyabiliriz, buna Yahya Kemal Beyat' lının dil üzerine reformunu koyabiliriz ya da zamandaşlarına göre başarılı olamasa da Mehmet Emin Yurdakul' u ya da öznel sesiyle hâlâ tartışmaları süren İlhan Berk, İsmet Özel' i koyabiliriz.Onların yarattığı insanlar öznel kişiliği olan daha önce hiç görülmemiş karakterde insanlar.
İşte şiir bu ben de hiçbir şekilde öncesi olmayan dünyaya ilk kez gelen karakterde bir insan.Tıpkı gerçek insanlar gibi...Töbe haşaa yanlış anlaşılmasın eşdeğer görme olarak görmeyin ne olur yaradanla asla niyetim o değil ama meydana getirme eyleminden anladığımı anlatmaya çalışıyorum sadece.Haa ne olur her şair her eserinde bir şeyler katar, bir şeyler çıkartır, bir şeyler koyar; hamura bazen sert olur, bazen yumuşak , hiç bişeye benzemez o hamur neyden ne ölçüde koyacağını deneme, yanılma yoluyla eskilerin malzeme listelerini kullanarak öğrenir.
Benim yapmaya çalıştığım bu özünde bu karakterleri çözmeye çalışmak. Hım şair acaba hangi malzemeden nasıl, ne şekilde nasıl yararlanmış nasıl pişirmiş de yaratmış bu insanı ...Yoksa inanın başka bir amacım yok.Bu da meydana getirilene, emeğe duyduğum sonsuz saygıdan ileri gelmektedir.Hiç kimseyle ne müsbet ne de e müsbet yönde şahsi bir oluşum amacında olmadım sadece meydana getirilen o insanı tanımak, belki kendi meydana getireceklerim için malzemenin ne olduğunu, nasıl kullanıldığını öğrenmek için yapıyorum ama biliyorum ki her araştırma irdeleme daima , daha iyi için bir basamak oluyor.Artık doğruluğu, yanlışlığı, tartışırlığı bir kenara sanatın doyumsuz güzelliğine, hazzına el birliğiyle okur - yazar - şair sıfatları arasında dolanarak gönül birliğinin oluşturduğu harmanda birlikte daha iyilere savrulmak tek amacım.
Değerli düşünceleriniz onur verdi.Sağolun.Çok sağolun. Asıl zenginlik sizin gibi sanata gönül vermiş , meydana getirme çabası içinde olan , o insanı yaratmaya çabalayan asil yürekli şairlerimizin varlığıdır.
Çok konuştum :)) bağışlayın.Tekrar eserinizi kutlar nicelerinde buluşmayı ümit ederim.
Sizin de gözünüze acı yaş, ayağınıza taş değmesin güzellikler daim yoldaşınız olsun.
Bir insan düşünün ki, şiirinizi okuyor ve siz ondan bir şeyler (çok şeyler) öğreniyorsunuz. Şiir için döktüğünüz " Yürek Teri " övgüye değer Şükran Hanım. İlgilenirken bilgilenmek sizin gibilerle mümkün oluyor... .......... Ben sıradan bir halk ozanıyım. Sağ olsunlar Kenan ve Göksel deyim yerindeyse başıma vura vura, makas deiğştirmemi sağladılar. Ben de mutlu oldum.. Zaman zaman şairane şiirler yazıyorum.Hece ile tabi. Leylifer, Hüzün diğer bazı şiirlerim böyledir. İmge olgusunu yakın yıllarda soktum şiirlerime. Daha etkili şiirler yazmam lazım. Bu sıralar yazamıyorum.. ............ Bir kişiye hak etmediği sıfatları vermek ona hakarettir aslında. İçtenlikle ifade etmeliyim ki, şiirleriniz de, edebiyata olan hakimiyetiniz de saygı değerdir. Varlığınız zenginliğimizdir. Selam ve sevgiler... GÖZÜNE ACI YAŞ DEĞMESİN...
Hocam utandım vallahi, Sağolun .İnanın benim de sizden bir farkım yok.Sadece okuyorum ve gözlemliyorum.
Dilim döndüğünce ne anlamışsam neyin doğruluğuna inanmışsam onları paylaşmaya çalışıyorum zamanım ve sağlığım elverdiğince.Şiire gerçekten aşık biriyim.
Yani o bence bir insan, bir kişiliği var onun.Nasıl insanların yaramazı, huysuzu, arsızı, beyfendi, hanımefendisi, çol kültürlüsü, az kültürlüsü, şehirlisi, köylüsü, akademisyeni ya da tem tersi kişilik ve çeşitleri var ise şiirde öyle aynı inanın hiç farkı yok gözümde.
Onunda damarları var onda heceler, kelimeler kan olur onunda sesi var ama onu gözümüzle duyarız ilk önce gözümüze duyurur ordan beyine...intikal eder.Tıpkı gerçek insanların önce sesini kulağımızla duyduğumuz gibi...
Ama işte insan diyorum ya hani şiire her nefes alan, prensipleri olan insanlar gibi yada olmayan insanlar gibi şiirinde kendi içinde karakteri olması gerektiğine inanırım.Şiirdeki insanı yaratır şair.Hayal gücü, akıl, ruh ve düşün dünyasına yansıyanları harmanlar, sentezler böler, çıkarır bambaşka oluşlara getirir sonra bu insanın karakterini oluşturur.Ruhunu üfler.Can verir ona.
O yüzden benim şiirde en büyük önem verdiğim şey ortaya çıkar " karakter. " buna orhan velinin eskiyi reddişini koyabiliriz, buna Yahya Kemal Beyat' lının dil üzerine reformunu koyabiliriz ya da zamandaşlarına göre başarılı olamasa da Mehmet Emin Yurdakul' u ya da öznel sesiyle hâlâ tartışmaları süren İlhan Berk, İsmet Özel' i koyabiliriz.Onların yarattığı insanlar öznel kişiliği olan daha önce hiç görülmemiş karakterde insanlar.
İşte şiir bu ben de hiçbir şekilde öncesi olmayan dünyaya ilk kez gelen karakterde bir insan.Tıpkı gerçek insanlar gibi...Töbe haşaa yanlış anlaşılmasın eşdeğer görme olarak görmeyin ne olur yaradanla asla niyetim o değil ama meydana getirme eyleminden anladığımı anlatmaya çalışıyorum sadece.Haa ne olur her şair her eserinde bir şeyler katar, bir şeyler çıkartır, bir şeyler koyar; hamura bazen sert olur, bazen yumuşak , hiç bişeye benzemez o hamur neyden ne ölçüde koyacağını deneme, yanılma yoluyla eskilerin malzeme listelerini kullanarak öğrenir.
Benim yapmaya çalıştığım bu özünde bu karakterleri çözmeye çalışmak. Hım şair acaba hangi malzemeden nasıl, ne şekilde nasıl yararlanmış nasıl pişirmiş de yaratmış bu insanı ...Yoksa inanın başka bir amacım yok.Bu da meydana getirilene, emeğe duyduğum sonsuz saygıdan ileri gelmektedir.Hiç kimseyle ne müsbet ne de e müsbet yönde şahsi bir oluşum amacında olmadım sadece meydana getirilen o insanı tanımak, belki kendi meydana getireceklerim için malzemenin ne olduğunu, nasıl kullanıldığını öğrenmek için yapıyorum ama biliyorum ki her araştırma irdeleme daima , daha iyi için bir basamak oluyor.Artık doğruluğu, yanlışlığı, tartışırlığı bir kenara sanatın doyumsuz güzelliğine, hazzına el birliğiyle okur - yazar - şair sıfatları arasında dolanarak gönül birliğinin oluşturduğu harmanda birlikte daha iyilere savrulmak tek amacım.
Değerli düşünceleriniz onur verdi.Sağolun.Çok sağolun. Asıl zenginlik sizin gibi sanata gönül vermiş , meydana getirme çabası içinde olan , o insanı yaratmaya çabalayan asil yürekli şairlerimizin varlığıdır.
Çok konuştum :)) bağışlayın.Tekrar eserinizi kutlar nicelerinde buluşmayı ümit ederim.
Sizin de gözünüze acı yaş, ayağınıza taş değmesin güzellikler daim yoldaşınız olsun.
Bir insan düşünün ki, şiirinizi okuyor ve siz ondan bir şeyler (çok şeyler) öğreniyorsunuz. Şiir için döktüğünüz " Yürek Teri " övgüye değer Şükran Hanım. İlgilenirken bilgilenmek sizin gibilerle mümkün oluyor... .......... Ben sıradan bir halk ozanıyım. Sağ olsunlar Kenan ve Göksel deyim yerindeyse başıma vura vura, makas deiğştirmemi sağladılar. Ben de mutlu oldum.. Zaman zaman şairane şiirler yazıyorum.Hece ile tabi. Leylifer, Hüzün diğer bazı şiirlerim böyledir. İmge olgusunu yakın yıllarda soktum şiirlerime. Daha etkili şiirler yazmam lazım. Bu sıralar yazamıyorum.. ............ Bir kişiye hak etmediği sıfatları vermek ona hakarettir aslında. İçtenlikle ifade etmeliyim ki, şiirleriniz de, edebiyata olan hakimiyetiniz de saygı değerdir. Varlığınız zenginliğimizdir. Selam ve sevgiler... GÖZÜNE ACI YAŞ DEĞMESİN...
Eyvallah Kenan ... Seni de öpüyorum çocuk.. Şiire verdiğin değer ve emek her türlü takdirin üstündedir. Samsun v e şiir seninle daha güzel .... ......... Gözüne acı yaş değmesin..
Eyvallah Kenan ... Seni de öpüyorum çocuk.. Şiire verdiğin değer ve emek her türlü takdirin üstündedir. Samsun v e şiir seninle daha güzel .... ......... Gözüne acı yaş değmesin..
Yorumlara cevap yazmak şiir yazmaktan daha zor Göksel... Bana sonsuz güç veriyorsun. Teşekkürler çocuk.. Öpüyorum şiir yüreğinden.. Ayağına taş değsin...
Yorumlara cevap yazmak şiir yazmaktan daha zor Göksel... Bana sonsuz güç veriyorsun. Teşekkürler çocuk.. Öpüyorum şiir yüreğinden.. Ayağına taş değsin...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.