4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1362
Okunma

çıktı yatağından usulca zehra
aldı okul çantasını sobanın yanından
içinde umutları
yürüdü parmak uçlarıyla kapıya
üzerinde incecik bir gecelik
aymamıştı gün henüz
uykudaydı karın altında
toprak bile
akşamı düşündü
sessizce adımlarken okulun yolunu
eve gelen murtaza amcaları
anasının yüzündeki korkulu telaşı
babasının "hadi bize kahve yap" deyişini
ve gittikten sonra misafirleri
tok sesiyle babasının
“okula gitmek yok artık” dediğini
sabaha okul çantasının sobada yanacağını
kırk bin kaymeyle neler alacaklarını
anasının, gözlerinin içine bakıp
döktüğü gözyaşlarını
getirdi aklına adım adım
nihayet varınca okula
girip bahçeye oturdu
duvarın kenarındaki bir taşın üzerinde
beklemeye koyuldu
ayşe öğretmen gelsin diye
o belki bulurdu buna bir çare
beklerken üşüdü
üşüdükçe çekip çantasını kendine
sarıldı çocuk kokulu düşlerine
sonra
devrildi göz kapakları yavaş yavaş
ve bırakıverdi kendini
uykunun eşsiz koynuna
sabah gün tene değince
öttü horozlar ve uyandı herkes
devam etti zehra bitmeyen uykusuna
koynunda düşleri
atilla güler