Öyle bakma ne olur etme eyleme kızım
Gözleri badem gibi yanımdan güler geçer
Gülüşü can yakıyor yüreğim sızım sızım
...Dudakları ne güzel sanki lokumlu şeker
....O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Bülbüle yuva olmuş kuru erik ağacı
İçimde bir yara var gelip gidiyor sancı
Söyle bana doktor bey yokmu aşkın ilacı
...Yolumun yokuşuna gece kasvetlik çöker
....O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Saçlarında zülüfün ince ince telleri
Salınıpta giderken savuruyor yelleri
Bir gül gibi edalı nazlı nazlı dilleri
....Özenle yaratılmış mükemmel bir şâheser
....O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Kınalı ceylan gibi dudak büküşü bile
Sırma kemer takarım gel gülüm ince bele
Ne dediysem nazlı yâr avuca gelmez ele
...Dikiş nakış yakışır ellerinde bir hüner
...O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Gözlerimi mimledin ötesini görmüyor
Gece gündüz gözüme damla uyku girmiyor
Bu işvene nazına bende akıl ermiyor
...Efkârın telvesiyle başım dumanlı döner
....O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Öpem demiyom sana kalbime derman versen
Uzaktan bir selamla adıma ferman versen
Dayanacak gücüm yok bu acıya son versen
...Başkasını seversen yürek hasetlik çeker..
....O içten yakışına gönül hasretlik çeker..

Şair:İsmail Kurt
27.01.2012