1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2143
Okunma

Silah
Yapay bir yürektir cabbar
Hani yüreğin yetmez de
Takviye olsun diye kan dolaşımına
Karanlık bir köşe başında
Karanlık suratlı birilerinden
Kolayca alırsın üç beş kuruşa
"Sonra"
Sonrası yürüyüşün değişir önce
Bakışların
Kabzası meretin
Öyle bir otururki avucuna
Sanırsın
Beraber düştünüz ana rahmine
Ve bir gün anlarsın
Sen değil
O seni yönetmekte
"Sen nasıl bıraktın usta"
Tanrıya filan inanmazdım cabbar
Karaydı gözüm
Namlunun ucunda sanırdım aşkı
Bir gün
Tam yüz elli kişinin
En önündekine
Nişan aldım asıldım tetiğe
"Dann"
Herkes yerde
Sonra dediler "bir ölü var"
Kaçtım tabi
Artık ortada -varsay ki-
Namlı bir eşkiya dolaşmakta
İşin komik yanı
Bir allahın kulu da demiyor
"Ne yaptın sen"
Neyse sonra anladık
Kimseyi vuramamışız
İnanın mı cabbar
Kurşun o kadar insana değmeden
saplanmış arka duvara
Bu bir
Başka bir sefer
Üç şarjör boşaldı üstüme
Ben dondum kaldım yolun üstünde
Sanki
Görüyordum sinek gibi yalayıp geçen kurşunu
Değmedi hiç biri
Üçüncüde
Kendi arkadaşlarımı taradım
Yanlış istihbarat tabi
O zamanlar heron filan nerdee
-Gerçi o da bir boka yaramıyor nedense-
Birinin bacağında ufak bir sıyrık
Sarıldık ağladık sevinçten sonra
Vuramadım diye -bir düşünsene-
O zaman anladım ki tanrı var
Ve seviyor bir de beni
Benim sevmediğim kadar
Kaldırdım attım denize
Dedim ki kendime
-Sana tek yürek yeter -boşu boşuna zıplama-
İnan bana cabbar
-Hayata inan-
Tanrı dediğimiz şey de zaten
Yaşama tutkusudur
Kendisidir ya da yaşamın
Ki
Yaşam ölümü yener
savrulmalar ocak 2012
5.0
100% (4)