Fırat’tan Asi’ye, Nil’den Meriç’e,
Nehirden nehire gönül harmanı.
Asya’dan gelerek, mavi Haliç’e,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Ömrüne emanet, ilk söz define,
Âlem divanında her can rehine,
Aşkın hasretliği Mekke Medine,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Mânâyı özünden hissetti ecdat,
İlimden bahisle hasbî müfredat,
Söze ocak açan, diyâr-ı Bağdat,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Aklın burçlarında, dindi ihtişam,
Kahırlı vaktinin, yorgunu akşam,
Ehlibeyt yolunun, izlerinde Şam,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Sevdalı hâlinde, coşacak insan,
Hak âli hükmünü, edince ihsan,
Zamanı hayırla bağlar Horasan,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Bir niyaz sebebi günaha rende,
Nefsanî ateşle, atmaz perende,
İçi ekmek gibi, kokan Darende, 
Şehirden şehire gönül harmanı.

Unutulmaz anda, mübarek vefa,
Üstünde mühürdür, ateşten şifa,
Bereket sofrası, doyduğun Urfa,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Anadolu yurdu, hem de Trakya,
Dost elin yönüne, doğunca ziya,
Rahmeti birlikte tutan Antakya,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Bağrında mazinin, sesleri şakır,
Bugünkü hâliyle zannetme fakır,
Servetin uç beyi can Diyarbakır,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Çağrının ilânı, ferman Malazgirt,
Seyyitler bağının, dalında şakirt,
Gül dudaklarda, hep duadır Siirt,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Özgürlüğün yüzü uçan güvercin,
Ay vaktinden beri ışıldayan din,
Dirliğin misali ey kadim Mardin,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Altı üstü hepsi, yoksul kumanya,
Serin gölgeliğe değildir somya,
Dünyanın merkezi ölçülü Konya,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Beyin haz yüzüğü, olunca haya,
Sularla kavuştu mavi renk rüya,
Akdeniz ufkunda hakim Alanya,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Cesareti bilen, etmez tereddüt,
Nas verir veliden-edepten öğüt,
O çınara dönen küçücük Söğüt,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Bizans’ın kâl’ası, surdan bilezik,
Koluna takmanın durumu nazik,
Gelinlik çağıyla mürüvvet İznik,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Bir çiçek bir deniz salgını vursa,
Karagöz Hacivat perdeyi kursa,
Uludağ suyunda yeşeren Bursa,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Hak katında zatı, daimî makbul,
O’nun her söylemi dediği kabul,
Fatih’e övgüyle mazhar İstanbul,
Şehirden şehire gönül harmanı.

Sinan’dan numune kutlu karine,
Şehzadenin adı, bahtına karne,
Kırkpınar meydanı, şanlı Edirne,
Şehirden şehire gönül harmanı.




.