7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1659
Okunma
Dur İstanbul
Dur
Gelme üstüme, üstüme
Sevgi denen
O vefâsız çocuğu
Attım dün gece
Boğaziçi Köprüsü’den !
Ve
Ondan bir gün önce de
Tükürdüm suratına
Yol üstü, geçerken
Haliç’in
Üç-beş garip adam
Öfkeyle baktı yüzüme
Limon gibi ekşitip
O traşsız suratlarını !
Heyhat
Alamadım hırsımı diye
Dil çıkardım,
Sırıtıp, duran Kızkulesi’ne !
Ulan kim demiş
Bu şehrin
Taşı-toprağı altın diye ?
Aslında
Yalan da sayılmaz hani
Altın bir çöplük
Altın bir vefâsızlık
Altın bir
İbret vesikası olmuş
Benim güzel İstanbul’um
Kahreden tutumuyla
Yiyecek, bitirecek beni
Bu çaresiz İstanbul
Marmara’ya bakın hele
Sarhoş bir adam gibi
Nanik yapıyor, gülene
Ah İstanbul, ah
Sende mi yitip, gittin ?
Sende mi çabuk bittin ?
Ne sarhoş şairlerin
Rakı kadehleri umurumda
Ne de kaldırım yosmalarının
Cilveli bakışları!
Zemzem suyuna batırılmış
O güzel İstanbulun
Fatiha okunuyor
Şimdi ruhuna rahmet !
Yok arkadaş, yok
Ben bu İstanbul’da
Bir dakika durmam artık
Yoksa
Ya işlerim cinayet
Ya da
Getiririm cinnet !
Haydi tüm şairler
Sarılın kalemlere
Sahipsiz değil
Bu tarihi kent !
Yazın, çizin, boyayın
Sevgi meleklerini de
Yardıma çağırın !
Artık dayanamıyorum
Ağlamak istiyor
Ağlayamıyorum
Dur İstanbul
Dur
Gelme üstüme, üstüme !
Sevgi denen
O vefâsız çocuğu
Attım dün gece
Boğaziçi Köprüsü’den...
OKTAY ZERRİN-BAFRA
19-11-2006-Saat:03.41