0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
997
Okunma

Kerpiç duvarların çevrelediği
Evimin tahta oymalı kapıdan girdiğinde
Eğreti kapı gıcırdayarak açıldığında
Sardunyaların, şakayıkların güzelliğinde
Avlunun ortasında endamınla duruşun
Kedimin sessizliğinde içeriye girişin
Sana özel penceremin yanına gelen o kokun
Bir şeyler mi olacak bugün de bilmiyorum
Karşılamaya bile gelemeyişim donuşum
Arnavut kaldırımı dar koridordan açılan
Ardardı iki odadan oluşan vagon misali
Oturduğum bir kulübeydi geldiğin yer
Penceremin dibinde eski usul tahta kerevit
Başucuna duvara dayalı dört köşe masa
Masamı örten yeşil muşambanın üzerine
Kurumuş vazonun içindeki koyduğun çiçekler
Yıllarca boya görmemiş gördüğün odalar
Tavana bakıp ampulü göremeyişin
Duvara asılı gaz lambası
Güneş belki son kez ziyaret etmişti
Sen gelişinle mi aydınlanacaktı
İskemleye oturmayı son anda fark edip oturdum
Gaz lambasını ateşlemeden de aydınlandı odamız
Arka odaya geçti ve kısık sesle çağırdı
Seneler önce terk edip gittiğin bıraktığın
Yatak odası yatağımız olduğu gibi
Ağlıyordu ben gibi biliyordum
Sarıldın sarıldın hiç bırakmayacakmışsın gibi..
Sami Arlan..
5.0
100% (1)