0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1361
Okunma

aralığın on ikisiydi
soğuk karlı bir kış gecesiydi
ve şahsen ben mütemadiyen
pencereme minimini bir kuş konsa
alsam onu içeriye soğuktan donmasa
ısıtsam doyursam pırpır edip canlansa
olsun varsın alışkın ellerim bomboş kalsa
prrrrr.. etsem onu gökyüzüne hediye diye
oturmuş ööylecene pencereye bakıyordum
perdeleri çekmemiştim tabi
çekmeme de gerek yoktu
çünkü dağın yamacında bir kulübede oturuyordum
diyeceksin ki; "be adam saçmalama aç şu tv yi hey
hem de masal olmuş bitmiş söylenmiş bir şey.."
evet.. haklısın.. o şarkısı söylenen bir masal..
ama bak ıslak sarkık kanatlarıyla
şu pencereye bi kuş..
konarsa bu kış..
bir masal daha gerçek olacak.. nasipse eğer
ben onu gökyüzüne hediye edince tekrar
Tanrı başını kaldırıp bakar bakar..
"Vay bee, tıpkı masaldaki gibi.." der.