2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
844
Okunma
Odanın kapısı içerden örtük
Perdeler kapalı eşyalar dökük
Biri var yatıyor yastıktan düşük
Nefes alıp vermek zor gelir ona
Direnip çırpınır sanki zamana
Gözleri morarmış karanlığa eş
Yatan beden değil sanki bir üleş
Bu gece dost değil uykuda kalleş
Ses çıkmıyor,boğazı da kurumuş
Vücudu bitkince terden yorulmuş
Sağa,sola döne döne direnmiş
Yorgana sarılmış çarşaf dolanmış
Dil kurumuş,boğaz...damağı yanmış
Kuruyan dudaklar nasıl ıslanır
Yalnız adam kime...nasıl seslenir
Hali yok ki bir doğrulsa bir kalksa
Çok uzakta değil su olan masa
Şafak yaklaştıkça bir büyük tasa...
Ya...ölüm alırsa bu an da O,nu
Kim bilir,kim duyar,kimler yur O,nu
Son bir hamle ile boşa çırpınır
Elleri tutmuyor ayak kırpınır
Bir korkuya,bir vehime kapılır
Sonu yaklaştımı sonsuz hayatın
Burda bitecek mi kararan bahtın
Sanki bir ses gelir duyar gibiydi...
Karşısında boşluk duvar gibiydi...
Birileri bir şey sayar gibiydi...
İnledi de durdu,baktı manasız...
Delindi de durdu duvar apansız
Bu nasıl bir şeydi...seyreder oldu
Gözleri kapalı..ve görüyordu
Eski evi,vatan...sonrası yurdu
Başladılar iyi,kötü saymaya
Azrail mi geldi...canın almaya
Sürekli seslere sesler eklendi
Bedenine bir ağır yük yüklendi
Bir müddet sessizlik,bi an beklendi
Sesi sese ekleyenler çoğaldı
O an da Azrail canını aldı
Birden hafifledi,titredi birden
Eser kalmamıştı yorgun bedenden
Sanki doğmuş gibi oldu yeniden
Kalktı ve doğruldu vücütsuz,tensiz
Artık gidiyordu...YOLA BEDENSİZ...
5.0
100% (3)