9
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
784
Okunma

-I-
Her kim ise gerçeğin karşısında
Hatır için yanlışı savunan,
’Savunurum, dostum!’ deyip avunan
Samimi değil o, ikiyüzlü, riyakâr...
-II-
Gerçek acıdır, kırar incitir
Zaman/ zaman öyle sert;
Üstüste acımasız tokatlar indirir
Aylar değil, yıllar sürer sancısı
Söyle dost, kim tokatı indiren
Kim bu elin yabancısı?!
-III-
Güneş ki yağmurlar yağdırır
Fırtınalar koparır, yakar yıkar
Yeşertir yine kuruyan dalı,
Ağaçlar güneşe doğru uzarlar
Gülüm hayat, ışığa, güneşe sevdalı,
Yanlışın zemininde muhabbet olmaz...
-IV-
Gönül umduğu yere küser
İçlenir, kendinedir hasar
Sanmaki fırtına her gün aynı yöne eser
Bir gün seni de budar, dallarını keser...
-V-
Dostlar gördüm; vefası, bitene dek çıkar
’Bozacının şahidi şıracı’, çıkar mı çıkar
Gerçek dost öyle değil; o bir Venüs
Kaybolunca güneş, önce o çıkar...
-VI-
Ne anam babam, ne dayım, halam,
Hasta yatağımda elim avucunda
Dost isterim, kaya gibi sağlam
Ölsem bile dikilsin
Mezarımın başucunda...
Şaban AKTAŞ
10.12.2011