Yurdumdan çıkalı otuz yıl oldu,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?
O zaman gelini, yiğidi boldu,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Aşağı yol ağzı mezaristandı,
Bağlarımız sanki bir gülistandı,
Anamın giydiği basma fistandı,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Sevdalar saklıydı çeşme başında,
Başka lezzet vardı arap aşında,
Adım yazılıydı mezar taşında,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Hasan dedem masal anlatıyordu,
Şahin emmim türkü dinletiyordu,
Dayım kulağımı çınlatıyordu,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Cütte mevlit, Kuş Etem’im öldü mü,?
Üssüklerin Memmet havar yoldu mu?
Çukur çeşme soğuk suyla doldu mu?
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Daşdövenin namı dillere destan,
Ebem yavaşlara ekerdi bostan,
Yeter artık kurtar beni bu yastan,
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Koca ethem öküzleri sattı mı,?
Telliler koyunu koça kattı mı?
Bonkör Naci iflas edip battı mı?
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

Koyun, kuzu, ördek acep ki nasıl?
Hışım ile geldi geçti bu fasıl,
Eski kavil üzre durur mu nesil?
Şu garip köyümde kim kaldı gardaş?

06.12.2011 Kütahya



Yavaşlar: köyde bir mevki adı
Arap Aşı: Bir çeşit yemek
Havar: Bahçe, bostan
Yolmak: Çalmak
Kavil: Söz