Karun gibi malı vardı,
Muhterem Musa dayının.
Ne de ağır salı vardı,
Muhterem Musa dayının.

Kalleşlik kaypaklık çoktu,
Yiğitlik, erkeklik yoktu,
Gözü açtı, kanı toktu,
Muhterem Musa dayının.

Candan değerli parası,
Var idi gönül yarası,
Bazen tutardı sarası,
Muhterem Musa dayının.

Candan değerliydi Malı,
Kaymakla karışım balı,
Herkese malumdu halı,
Muhterem Musa dayının

Üç oğlu dört kızı vardı,
Bu dünya kendine dardı,
Daha ne planı vardı,
Muhterem Musa dayının.

Kalbi hastalandı yağdan,
El çekti bahçeden bağdan,
Gözü ayrılmazdı dağdan,
Muhterem Musa dayının.

Çoru çocuğu dağıldı,
Malı, serveti sağıldı,
Beli büküldü eğildi,
Muhterem Musa dayının

Bir gün verildi salası,
Geldi çoğunun gülesi,
Toplandı bütün ailesi,
Muhterem Musa dayının.

Düştüler hep mal derdine,
Şaştım ailenin ferdine
Dedim; bunların derdi ne?
Muhterem Musa dayının,

İndi birçoğunun hoğu
Mirastan kaçırdı çoğu,
Bölüşüldü var yoğu,
Muhterem Musa dayının.

Titrerdi ayağı eli,
Çoktu eşek gitmez yolu,
Tutmaz oldu eli kolu,
Muhterem Musa dayının

Döküldü eli ayağı,
Atamaz oldu dayağı,
Göründü eş dost bayağı,
Muhterem Musa dayının.

Olmazdı kula tafrası
Çözüldü hayat şifresi
Kapandı gitti sofrası,
Muhterem Musa dayının.

Oğuz’um zımmin eylemez
Gelip geçene heylemez
Bilse de gizin söylemez,
Muhterem Musa dayının.