Timur için derler ki gaddar,yakar,yıkarmış,
Aldığı ülkelerde nice canlar yakarmış.
Bayezidi yenince Kütahya’ya da gelmiş
O günlerde Kütahya şimdikinden güzelmiş.
“Şehzadeler Beldesi” anılırmış her yerde,
Alim’in yanı sıra, yetiştirmiş sergerde.
Dünya çapında namdar, usta şairler varmış,
Ahmedî namlı şair bu şehirde yaşarmış.
Timur sohbetlerinde ararmış mutlak onu,
Nüktesinden hoşlanır ,severmiş eni konu.
Bir hamam sohbetinde Ahmedi’ye söyle der :
-Etrafta gördüklerin sence kaç akçe eder?
Ahmedi düşünmeden fiyat biçmeğe başlar,
Şu kişi elli akçe, beş akçe eder taslar,
Diye sürdürür lâfı, gelir Timur’a sıra,
Hata yapılır ise sürülmek var Mısır’a.
Bizimki fütursuzca beş akçe fiyat biçer,
Hazırun telaşlanır, hepsinin benzi geçer.
Timur hiç bozulmada n : -Amma da yaptın ha ! der
Sade üzerimdeki futa beş akçe eder.
Biçtiğim değer onun, sen etmezsin bir akçe
Futanın değeridir, söylediğim beş akçe.
Cevap hoşuna gider, kaşıyıp kafasını,
Hemen hediye eder altın hamam tasını.
Bu olayı okuyan herkes bir ders almalı,
Çuvaldaki ip değil, mızrak gibi olmalı.
Olay , Kütahyalı araştırmacı yazar ve öğretmen merhum Hamza Güner’in 1967 baskılı Kütahyalı Divan Şairleri,Halk Şairleri,Tekke Şairleri,Aşık Ve Ozanlar adlı mensur eserinden alıntıdır.