Devlet erkanından, ağa, beylerden,
Hâl, hatırın, soran var mı ? de hele.
Seçimlerden sonra belde, köylerden,
Geçen vekil, gören var mı ? de hele.

Büyük kabahat var, elbette bizde,
Rağbet ediyoruz, kış da, ayazda,
Koca meydanlarda, verdiği sözde,
Adam gibi, duran var mı ? de hele.

Yalan sözü, sözlerine katıp ta,
İş bitince, kulak üstü, yatıp ta,
Öksürse de, hemen alkış tutup da,
Amacına, eren var mı ? de hele.

Baktım, kişi başı, düşecek paya,
Her gün aratıyor, dününü niye ?
Gelecek nesiller, ne olur ? diye,
Kafasını, yoran var mı ? de hele.

Vergiler, algılar, çile bir yandan,
Geçer bazen insan, sevdiği candan,
Yoksulu, fakiri, şöyle insandan,
Sayıp, değer veren, var mı ? de hele.

Lüzumsuz, insanlık için, inzüle,
Niye, bir söz ile kopar zelzele,
Millet için, koşuyorken menzile,
Bir elinde kur’an var mı ? de hele.

Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz