İstek temelinde, kıskançlık var ya,
Bir civcivim olsa, ele kaz gelir.
Halimize bakıp, kim görse parya,
Sabır firen tutmaz, nefse gaz gelir.

Un ufak olarak, savrulsak bile,
Duygu fırtınası, zor gelir dile,
Mihnet kapısından, basınca zile,
Davul zurna sesi, ya da caz gelir.

Yıllar önce çöktü, orta direğim,
Hanem viran oldu, nasıl gireyim,
Ağustosta bile, üşür yüreğim,
Zemheriyle kardeş, soğuk yaz gelir.

Keder kıvancımız, neşemiz elem,
Gönül bahçesinin, gülüdür çilem,
Mürekkebim kandır, Eliftir kalem,
Dertler şiirleşir, bize haz gelir,

Birlikte dolanıp, farka çıkınca,
Fikir kalemizi, devler yıkınca,
Sen, ben diyerekten, bizden bıkınca,
Kalbi niyazımız, ele naz gelir.

Sevgili uğruna her şeyi verdim,
Yinede artıyor, bitmiyor derdim,
Başımı uzatıp önüne serdim,
Canı kurban etsem, yine az gelir.

Kimi mümin diyor, kimisi kâfir,
Kim nasıl sanırsa, öyleyim zahir,
Çıraklar ustadan, olunca mahir,
Yaralıya başka, başka tarz gelir.

31.10.2011…Mustafa Yaralı