Bir çay demle be gülüm
Sinsin buğuya gamzen
Şeker yerine dilin tat olsun damağıma
Billûr sesin yıkasın zamanı yudum yudum
Gözümdeki uykunun celladı yine sen ol
Ayağı suya ersin iklimimde korkunun!


Şehrin akşamlarına
Işık ışık gülüşün
Çavsın çayın renginde
Burukluk hikâyesi
Terk etsin semaveri
Gülümsesin martılar mavinin can evine
Birkaç parça simide eyvallah desin kuşlar!


Martılar üşümeden
Dolsun çay bardaklara
Ve ellerin işlensin ipek zaman tülüne
Buğulansın gözlerim
Hayalimde öyle kal
Ne zaman yağmur yağsa
Islanalım birlikte…


İstanbul’a benzeyen yanın hep taze kalsın
Islansın kirpiğinde
Taze çayın nefesi
Erguvan mevsimine
Demir atsın takvimler
Müverrihler adını çay ile bile yazsın
İkimizi anlatsın
Bardaktaki remizler…


Çağa mührünü vursun
Sultan olsun semaver
İsli çaydanlıkların kırık kalbi sağalsın
Demlikte derilen gül
Gamzene teyellensin
Sinsin kokun çayıma kal hayalde daima…


İma et gülüşünle
Rayihasını çayın
Ayın on dördü misal oyala bakışımı
Bir çay demle be gülüm
Merhem olsun yarama
Ziyanı yok bir daha uğrama iklimime
Hatıramda taze kal
Buğu buğu gözümde
Bir tatlı tebessümün yeter de artar bile!
12.11.2011 İ.K