Bu gece yine öylesine bir gece, etrafı karanlık bürüdü,
Televizyonda da Yaprak Dökümü var, eski bir bölümü,
Diyecektim ama uygun olmadı, eski bir çekim olacaktı,
Gerçeğine uygun gözüküyor, memleketin eski zamanı...

Üzülmeye de takatim kalmadı, ne yapayım bilemiyorum,
Gönlümü yoklayacak olsam orada bir neşe bulamıyorum,
Dünya hali böyledir işte, neşeyi kederi birlikte yaşıyoruz,
Ölüm hak olunca da ona itiraz edecek takat bulamıyoruz...

Dünyanın başka bir yerinde de köprü çökmüş, elli ölen var,
Başka bir yerde de yirmi kişinin öldüğünden söz ediyorlar,
Kıyamet böyle kopacak olmalı, guruplar halinde gideceğiz,
Belki de öyle olmayacak, teker teker hakka yürüyeceğiz...

Adam çok sinirlendi, çakmak çakmak bakıyor gözleri, aman!
Sinirli adamları sevmem, delilik yeteneklerinde var, zaman,
Her derdin ilacıdır ama bazen ilaç zehir yerine geçebiliyor,
Kız bazen yastığın arkasına sakladığı mektubu alıp okuyor...

Zaman akıp gitse de değişen bir durum olmuyor insanlarda,
Acılarla ihanetler boy gösteriyor her yerde ve her zamanda,
İnsanlar değişmiyor, görüntüleri farklı olsa da her çağda aynı,
İhanetler ve sapkınlıklar değişmiyor, o her halu-karda aynı...