8
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1631
Okunma

Evin, barkın ocağın dağıldığında
Sahipsiz kalınca öylece ortalıkta
Işığı sönmeyen bir kapının, vur tokmağına
Çaldığın kapının ardında, ben olacağım
Kale almazsa kimseler sözlerini
Haykırışların duyuramazsa hislerini
Önünde diz kırarım, sor tüm suallerini
Sahipsiz feryatlarına cevap, ben olacağım
Feleğin hilesi üzerse seni
Bulutlar kaplarsa, güzel gözlerini
Gözlerin dökerse, en zarif incileri
Gözyaşlarına mendil, ben olacağım
Gecenin heybetinden cihan ürperse
Ay geceye daralıp, yıldızlarda sönerse
Korkma, karanlık sokaklara yolun düşerse
Mehtabın ardında, gecede, ben olacağım
Sararınca dallarda, yaprakların rengi
Sonbaharın hüznü, sarmasın seni
Sonbahar kışların olsan esiri
Dört mevsim baharın, ben olacağım
Soğuğun kollarına düşüp, titrediğinde
İmdada yeltenip, bir el istediğinde
Kül ettiğin gönlümün son aleviyle
Tenine vuran güneş, ben olacağım
Af dilersen bir gün hatalarına
Kaldır ellerini yüce Mevla’ya
En derin pişmanlıklar vurunca dudaklarında
Yaptığın duaya Amin, ben olacağım
Felaketler başında sıraya girerse
Toz pembe hayatına, kör dumanlar çökerse
Hayatın kararıp, umutların sönerse
Umutla beklenen şafak, ben olacağım
Gözlerin süzülüp, güzelliğin solunca
Riyakâr sevenlerin senden geçince
O asi başın öne düşünce
Yar diye bağrına basan, ben olacağım
Çalarsa eğer ölüm kuşu kapını
İsterse kurban olduğum canını
Sen Hızır gibi bekle dünyanın sonu
Yerine kurban, fedai ben olacağım
5.0
100% (7)