Saat 25:00
Vakit ayrılık…

Kan rengi şarkılara bırakıyorum kendimi,
‘Gözlerimde yaş kalbimde sızı unutamadım seni’
Oy sevdasına doyamadığım yar
Nasıl unuturdum ki seni…

Oysa
Sonbahara düş/tü gölgem
Ne kadar soğuk duruyor kara ayrılık sol yanımda
Üşüyorum...

Sustum ağlamadım!
İçime akıttım gözyaşlarımı
Islatmadan kirpiklerimi
Öldürdüm acılarımı…

‘’Bilirim acının dili olmaz
Sesi çıkmadı aşka gömülürken’’

Sesimi taktım koluma
Âşıkların olduğu bir yolda,
Gidip geldim bir başıma
Aldırmadan aşksızlığıma…

En içli sevdalarla beslerken yüreğimi
Ruhumu bıraktığım son durakta şiirler okudum durdum
‘Ben sana mecburum bilemezsin’
Kimse anlamadı yüreğimden sızan şiirlerimi…

Sen gittikten sonra kaç sonbahara vurdum kendimi,
Ve her defasında dudağımdan binlerce şiirler kanadı.
Meğer sen gittikten sonra
Hayatın ak deliğinde bırakılmışım…


Sen gözlerimin önünde hayatın dibine karışıp gidiyorsun
Ben ise tüm dünyanın ortasında kayboluyorum.
Gitmemeliydin benim kırgınlığım aşkaydı
Sen üzerine aldın…

Oy sevgisini silemediğim yar…
Oy can-ı yoldaşım…
Yollarım şimdi bana bir tuzak!
Sevdam ise artık sana çok uzak…

Gecenin siyahı in/erken ayrılığın üzerine Perde, perde
Telefonum çalıyor kıyamet kopmuş gibi
Vuruyor kendini yerden yere!

Bir mesaj
…Ve son mesaj…
Ben ‘’evleniyorum’’
Yokluğuna alışa bilirdim belki

Ama sen sesinin suskunluğun da vurdun beni!

…Saat 24:00
Vakit gitmek…

Son intiharlarımı kustu aşk!

Cesedimi yükledim yüreğim ağrılarına
Yok, say artık beni.
Ölü gibi değil
Ana rahmine düşmemiş,
Bu aşka hiç doğmamış gibi!


Kum Tanesi



Değerli şair bu güzel şiir için kutluyorum