Dayı olmuş tespihinde imame,
Bana söker başkasına söker mi?
Yine bu gün eder bin türlü name,
Bir saz çalsam kurtlarını döker mi? Ahmet İDRİSOĞLU

Çal hele bakalım roman havası,
İnlesin buranın dağı, ovası,
Güdülmez bizde kinin davası,
Bu yumruğum dişlerini söker mi? Havva KESKİN

Sen gel de gör şu Ilgaz’ın karını,
Alır içindeki ahı zarını,
Rüzgârım patlatır kulak zarını,
Dost bağına insan zehir eker mi? Ahmet İDRİSOĞLU

Zehir ekmem bağda bağban olurum,
Elbet kuytu köşe bende bulurum,
Ava çıkar ayıları vururum,
Gör ki usta elde kurşun seker mi? Havva KESKİN

Sen hiç ayı gördün mü ki dağlarda,
Bir görürsen erir sende yağlar da!
Otur oturduğun yerde, bağlarda,
İnsan gül bağına diken diker mi? Ahmet İDRİSOĞLU

Bileğimi bükecek çıkmadı daha,
Kabadayı dersen yol dolu aha,
Ama dostluk dersen her an vediha,
Dostun dili söyle bal mı, şeker mi? Havva KESKİN

Kalem dayı, kelam dayı, gül dayı,
Üzerine belediği kül dayı,
Kocasan da göğsünde gönül dayı,
Kadın erin bileğini büker mi? Ahmet İDRİSOĞLU

Dayılık yürekte dağdan bana ne?
Onlardan korkması bence bahane,
İçimizdekiler öyle şahane,
Onlar kötülükten söyle, bıkar mı? Havva KESKİN

Havva benim dostum, kardeşim lâkin
Uzaktır illeri, değildir yakın,
Can dostum kendini kemlikten sakın,
Bu kardeşin hiç canını sıkar mı? Ahmet İDRİSOĞLU

İşte bunun hocam dostluktur adı,
Atışınca güzel çıkıyor tadı,
Dost dostun olmalı kolu kanadı,
Dost, dostuna kem göz ile bakar, mı? Havva KESKİN

13.Ekim.2011 15.55

Msn de ko0nuşurken bana eşlik ederek bu düeti (atışma) yazmamıza vesile olan ve bana eşlikm eden sevgili kardeşim Havva KESKİN Hocama şükranlarımı sunuyorum.