Bir sükût deminin buğulu hâli.
Billûr tebessümün şerhi bardağa.
Okumaya doymaz onu ahali.
Okudukça diner kalpte dağdağa.

Dem alır demlikte devran güzeli.
İncelir düşünce suyun özünde.
Hayalde belirir incecik eli.
Gönül alevlenir mahmur gözünde.

Ateş mevsiminde ateş gülüdür.
Semaver sesinde buselik beste.
Buğulu bakışta hasret tülüdür.
İçilirken yudum yudum aheste.

Söz başı sohbetin girizgâhında.
Renkle ahenk onda hep satır başı.
Efsane bakışı suyun ahında.
Has uyum içinde gözü ve kaşı.

Girdiği iklime paha biçilmez.
Bulutlar imrenir eşsiz rengine.
Destursuz özünden katre içilmez.
Açılır yelkensiz sonsuz engine.

Bir rüya içinde uyuyan peri.
Ceylan gözlerinde tüllenen umut.
Sıcak nefesiyle bahar zemheri.
Onu söyler nağmesiyle her dem ut.

Bardakla demliği kaynaştıran o.
Ünsiyet çağında asılı mahya.
Gönülde yakamoz oynaştıran o.
Halesi velvele olur hep aya.

Düş görür efsane gülü çağların.
Su sinesi esir onun aşkına.
Hayalini süsler rengi dağların.
Gülümser parmakta onunla kına.

Çay çağı tarihe işlenen nakış.
Teninde ışıklar demet demettir.
Fark etmez onunla bahar ya da kış.
İçleri ısıtan eşsiz nimettir.
Ankara,02.10.2011 İ.K