Gün gelip de bu konuda ağzımı açacağımı sanmazdım ama,
Durmaksızın tekrarlanınca bütün televizyon kanallarında,
Parmaklarım söz dinlemiyor, gidip geliyor klavyede yine,
Ben de söz dinliyorum, bizde her daim adet olduğu üzere...

’Feşmekanın kadınları’ndan söz ediliyor şimdi, konu şuymuş;
Yeni biri varmış hayatında yıllardır, artık noktayı koymuş,
Hastanede evlenmişler, vesaire vesaire..., eskileri de var,
Onlar da gelip geçiyor ekranda, bu kısa hayatta neler var...

Sadece bu değil, gündemde başkaları da var ama sıradandır,
Bu insanlar her daim göz önündeler, soru bu değil, başkadır,
’Kadın’ın yüzüne bakamıyorum ekrandayken bile, partnerleri,
Nasıl koynuna giriyorlar, ’İyi saatte olsunlar’a karıştırır bizleri...

Siyah-beyaz Türk filmine rastladım, her zamanki teraneler,
Türk sineması gelişmiş, nerede bu eski siyah-beyaz filmler,
Tedavülden de kaldırılmamış, ilgisini çektikleri var demek ki,
Şimdilerin yaşlı bir kurdu gözüktü, resmen adamın genç hali...

Bazı kadınlar tedavülden kalkmış, birileri el koymuş olmalı onlara,
Eskilerde böyleydi demek ki, şansın dönebilir, güzellik başa bela,
Hayat böyle bir arenadır zaten; günler, aylar, yıllar geçip gidiyor,
Şimdiki birliktekileri de suratsızlıkları da aynı sayfalar bekliyor...