0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1115
Okunma

sisli bir sabahı kuşatan bulutlar,kara kara
bahtım gibi,gönlümde kararmaya duran tahtım gibi...
kurşuni bir ahenk ile süzülür yaşlar yanakları yara yara
iftitah tekbiri gibi,selası yüzüne okunan bir diri gibi...
sur’u andıran bir ses karşılar böylesi sabahları
vapurlar,trenler ;yar hasreti ve şehrin sokakları
bir ses duyarım bu anlarda ,sağır eder kulakları
bir figan gibi,sadece korkusu kâfi gelen bir imtihan gibi...
aslında bilmez değiliz ölçüyü,vezni,duru durağı
kalemimize zemherî düştü sayfaların payına kırağı
hakkın hakkı üçtür derler gerisi merkep otlağı
bir cereyan gibi,savurur insanı devran;ansızın çöken bir heyelan gibi..