6
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3336
Okunma

Günaydın Arnavut kaldırımları,
Günaydın palmiyeler, incir ağaçları
Günaydın zakkumlar , mum çiçekleri
Ve günaydın sevdam Alanya seni çok özledim
Koşarak yine sana geldim...
Dayadım sırtımı palmiye ağacının gövdesine
Tüm yorgunluğumu yapraklarına yükledim
Ve Daldım
Keykubat sahilinin derinliklerine...
Şimdi gitmeliyim
Uzaktan el ediyor bana Kleopatra...
Derin sularına davet ediyor
Ve
O ihtişamlı dişiliğiyle beni yanına çağırıyor...
Her kulaç atımımda benden uzaklaşıyor,
Bana işveler yapıyor
Ve
Gizemiyle beni hep kendine çekiyor...
Antonius bu manzarayı kıskançlıkla takip ediyor ,
Sezar elini güneşe siper etmiş bizi izliyor,
Lacivert sularsa kulaçlarımla
Altımda yıldızlar gibi kayıyor...
Kızıl Kulede yakalıyorum Kleopatrayı
Onunla serinliyor
Güneşin batışını birlikte seyrediyoruz...
Alanya Kalesinin surlarından turistler bizlere el sallıyor
Ve kamaraları insan dolu yelkenliler neşeyle
Yanımızdan kayıp gidiyorlar...
Balıklar, kaya diplerinde yengeçler
Bize hoş geldin diyorlar,
Güneş denizin yüzeyine kızıllığını bırakıyor
Yakamozlar güzel bir renk resitali sunuyorlar
Uzaktan Deniz kulesi ışıklarını yakıp söndürüyor
Sonra gökyüzü zifiri karanlığa teslim oluyor
Sular kararıyor
Ve Kleopatra kollarıma atılıp benimle delice sevişiyor...
Deniz titriyor,
Kocaman bir dalga ikimizi sahile itiyor
Ve
Beş günlük rüya Alanyanın ihtişamlı ellerinde
eriyip gidiyor...
ve ben stres denizine doğru yeniden yol alıyorum...
Rüyalarımı yaşamanın tadı ile şehrim Ankara’ya doğru...
Kazım DOĞAN - 17.09.2011
5.0
100% (5)