1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
507
Okunma
Gezi Artığı
Bilinmez akşamlarda aklıma düşersin
Bir şimşek gibi düşersin
Bilmezsin parça parça içimi kemiren nedir
Hele söylemediklerimi söyledim sanırsın
İnanırsın belki için rahatlar uyursun uyursun
Sen uyurken ben rakı yapıp içiyorum keyf-i kederi
Damla damla uyuşuyorum gözlerim kanlanıyor
Yabancı bir şehri bilindik bir öykü gibi dokuyorum
Ve Ankara sokaklarının buz kesmiş kaldırımlarında
Avare dolaşıyorum.
Sakarya caddesinden geçiyorum saat on sıraları
Alkol yükünü almış bir ayyaş gibiyim
Tatsız ve takatsizim
Şehrin ışıkları gündüz gibi eylemiş caddeyi
Nereye gitsen bilindik bir ezgi olmuş içine çekiyor
Her ezgi sanki bir sen oluyor
Ankara sokaklarına senden nağmeler işitiyorum
Sonra bitiyor ışıkları caddenin
Sen gibi Ankara da burnumdan geliyor
Avare dolaşıyorum.
Saat on biri geçerken cadde üzeri bir cafede çay içiyorum
Püfür püfür nargile kokuyor o koktukça içime çekiyorum
Çektikçe boğazım acıyor
Şehir damla damla verdiğini alıyor
Sıkılıyorum Ankara şehri senden:
Kuru havandan tatsız rakından içemediğim nargilenden
Çekip gidesim tutuyor
burnumdan geliyorsun
avare dolaşıyorum.
Saat on bir kırk beşte Ankara’nın çıkış kapısındaydım
Gözlerim camda cam buğuları gözlerimde
Ağzımda acı bir alkol artığı
İçimde tekrar eden yoksul bir ezgi
Tren düdüğü bangır bangır
Yırtıyor gece sessizliğini
Ve gidiyorum gerisi geriye çıplak gerçekliğime
u.t