7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1379
Okunma
Acı ağulu dikenler gibi ruhunu daladığında
öfken kızıl bir küheylan gibi damarlarında koşturduğunda
keder yaşlı bir ağaç gibi üzerine devrildiğinde
duracaksın…
Durup, gümüş bir su misali akan sabahın tazeliğine bakacaksın
yüzyıllar öncesinden haberler taşıyan kargaların sesini dinleyecek,
çiçeklerini koklayıp derin bir soluk alacaksın
Ölüm seni kuşattığında
tam da o sırada
Hayaller kuracak sevdiklerini düşüneceksin
ve seni sevenleri
özlediklerini getireceksin aklına
ve seni özleyenleri…
Acıyı, öfkeyi, kederi ulu bir gölgeliğe yatıracaksın bir zaman
inci avcısı gibi ta derinlere dalıp
bütün istiridyeleri tek tek açarak bir sevinç arayacaksın
hayallerini, hatıralarını, sevdalarını,
özlemlerini, şakalarını bir bir yerleştireceksin içine
hayat denilen mucizenin armağanlarını kucaklayacaksın sıkıca…
Geçmişine, sevinçlerine, hayallerine yaslanıp güç alacak
bir çiçek iliştireceksin yakana
sevdiğin türküyü mırıldanacak dudakların
Ölüm seni kuşattığında tam da o zaman
hayatı düşüneceksin...
A.İlayda Beydemir
5.0
100% (12)