33
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2419
Okunma

Dün akşam güllerin boynu büküktü
süzülmüşlerdi pas tutar gibi
kokulu yaprakları yılgın soluktu
üzülmüşlerdi yas tutar gibi..
Bir garip keder vardı havada
yaznızlık bozgunuydu an
kemiğe dayanmış sustalı bıçakla
şehâdet getiriyordu can
Çatırdadı gök gürültülü bir sesle
deli doluydu yağmur haşmetiyle
havalandı dallardaki kuşlar ürktü
dün gece ay ve yıldızlar sönüktü
Karardı sokaklar daraldı dört yan
içimde bir kıyım uyan sevdiğim uyan
sensizliğin vurgun hasretiyle
bu efkar nöbeti acılı hüryan
Rüzgarda sallanan yeleli saçları
sırılsaklamdı şehrin gözyaşları
sessiz suskun ağlamaklıydı yüreğim
seni bir an bir an olsada göreyim
Unutmak ah unutmak ne mümkün
ben sana hasret ben sana sürgün
dün akşam meyhaneci bir kupa şaraba
Sarhoşluğumdan fırsat bilip kandırdı beni
İçimdeki gizi içimdeki seni öğrendi
Dün akşam ahu gözlüm
şehrin üstüne vahim bir karanlık çöktü
dertli gamlı gök içini döktü
harabe virandı benim gibi
dün akşam güllerin boynu büküktü..
Şair:İsmail Kurt
14.09.2011
5.0
100% (24)