Bu meydanda Yaşar Kaplan adında bir kaplan vardı,
Kaplan dediğime aldanmayın, o sahte bir kaplandı,
Önce yakalardı, sonra iliğini kemiğini sömürürdü ve,
Geriye kalanla idare ederdi, hedef bir dahaki sefere…

Meydan eski meydan değil artık ne yazık ki, üstelik,
Oradakiler de yiğit değil, taklide müsait birer kişilik,
Erdemli taklidi bile yapabilirler, tecrübemle sabittir,
Kabiliyetlerine söz yoktur; o her konuda, her daimdir…

Bir de meydanda olmayanlar var ki onlardan söz etmek,
Ne bana yakışır ne de sayfalara, işimiz dedikodu etmek,
O da yakışmaz ama el oğlu durmuyor, söz edilsin istiyor,
Bazen de işlerine gelmeyen olursa külliyen silip geçiyor…

‘Bu Meydan’da Yaşar Kaplan Vardı’ başlığı da böyle oldu,
Oraya yazılan yorumlardan biri silindi, çünkü olumsuzdu,
Garip ne yapsın, sitesi yok ki müdahale etsin, gazetesi de,
Yoktur ki eleştiri yazsın, işimiz kaldı yine kıytırık şiire…

Ben bu yazarları anlamıyorum, hem yazarlar ve hem de,
Yazılanı silmek için bir gurup oluştururlar ama yine de,
Yaptıklarını gizlemekte de ustadırlar, üstat kelimesini,
Hep olduğu gibi burada da yanlış anladıklarından belli…

Bu meydan er meydanıdır aslında, kimliksizliğe yer yok,
Bir zamanki sahte ‘Bu Meydan’lardan da artık haber yok,
Kimliksiz biriydi oraya çekildi, kimliksizliğiyle vardı zaten,
Şimdi birileri onu alkışlıyorlar, bunların hepsi aynı zaten…