Rüya fırtınası gözlerime çökmüş
Bergüzar kadehim rüyanın meyhanesinde
Meltemli umutlar kalbin doruklarında
Kederin renkleri aşkın kanserinde çağlıyor

Gönül dergâhına gökkuşağı gülüşleri dökülmüş
Samanyolu meyhane balkonuna dökülüyor
Yakamozlar denizin yorgun gözlerine yağıyor
Mektuplar özlem fırtınasında kavruluyor

Göğün sahrasına yârin gülüşleri düşmüş
Yıldız çiçekleri gecenin kanserinde
Meçhulün gemileri sürgün denizine akmış
Kırmızı akşam sürgün şafaklarına doğuyor

Gurbet gemileri rüyanın gönlüne açılıyor
Denizin meltemli uykusuna dalmış
Bulut katarları güneşin kalbini kuşatıyor
Güneş akşamın kadehinde dökülmüş

Keder nehri kalbin kanserinde çağlıyor
Sürgün kuşları zamanın ağlarına takılmış
Gecenin yıldızlı uykusuna dalmışım
Günbatımı hoyratı mahşerin yağmurunda

Hayalin kahvesi sonsuz rüyalara demirlemiş
Hazan nehirleri kahvenin havuzuna akıyor
Oyuncak kaderler zamanın kanserinde
Sürgün rüzgârları gurbet gemisini kavuruyor

Yorgun gözler suyun akşam uykusuna dalıyor
Yetim aşklar sürgün kalplerde doğuyor
Hasret sazlığı yorgun denizi kucaklıyor
Ufkun hazan bahçesi sahil kahvesine düşüyor

Güneş fırtınası ufuktan denize dökülüyor
Yorgun kalpler hicran kahvesine konaklamış
Hicran kahvesi kalbin harmanına takılmış
Göğün tenhalığında özlem uykusuna kapılmışım

Güneşin tekneleri aşkın renklerine boyanıyor
Denizin yorgun dalgaları dalyana takılmış
Firkat yağmurları kalbin yamaçlarında yağıyor
Rıhtım kuşları akşamın girdabına çekiliyor

Yorgun rüzgâr kır kahvesine yaslanmış
Bulut ırmakları göğün tenhalığına dökülüyor
Zamanın şarkısı gönül sazında çağlıyor
Güneşin gülüşleri dağların kucağında