Sevdalardan öte, sevdaya düşen,
Murada erseydi, gezgin olur mu?
İlahi ateşin, aşkıyla pişen,
Yanıp küle dönse, bezgin olur mu?

Sadakat tacını giyince başa,
Padişah kulunu, yapmaz mı paşa?
İsmail doğurtur, âşıklar taşa,
Dirilik erleri, ezgin olur mu?

Takdiri ilahi, âşığın bikri,
Maşuka ram olmuş aklıyla, fikri,
Kalbi cilalamış, daimi zikri,
Pas bağlı yürekler, sezgin olur mu?

Serseri görünse, cümle ağyare,
O dostla meşguldür, gezmez avare,
Bilmeyen ne bilsin, amma ne çare,
Başa gelen işler, düzgün olur mu?

Erbabı muhabbet, biri binle’mez,
Bilmezle dertleşip, ah la inlemez,
Aşkın süvarisi ferman dinlemez,
Gönlü küheylana, dizgin olur mu?

Durup dinlenemez, dörtnala gider,
Bir ses ki “daha da, daha da gel” der,
Küheylan çatlasa, can olsa heder,
Bu yolda ölenler, üzgün olur mu?

Perdeler keremle, açılsa köre,
Baygınlık geçirip, yıkılsa yere,
Kırk yerden yaralı, yetmiş de bere,
Cananı görenler, süzgün olur mu?

28.08.2011…Mustafa YARALI