9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1001
Okunma
____
çift su verdiğim çelik sırtı sancılardan
düşüyordu özlem
uçurum morunda saklı türküleri dizyordum
ışığına bu kancık ay ın
sen uyuyordun
ve yapıştırıp
ciğerlerime yosun kokusunu
ince bir yol çiziyordum yakamoz düşlü yarınlara
tüm renkleri teker teker çakıp siyahın göbeğine
döşüme mutluluk mayınları döşüyordum/ ölmüyordum
____zamansızım
hiçlikte savrulan yaprağım
açım
üşüyorum
ve hep sana düşüyorum
topal gece
sar hadi susamışlığımı
ve göz kapaklarını mevsime kapatan akasyalar
eylül rengi yitikliği de göm artık toprağın nasırlı ellerine diyordum
sen uyuyordun...
.
..
...
ve ben
adı maviye çıkıp
kırmızı yazan serseri mermi
vasiyetsiz kopuk
duvar dibi yalnızlığımı
bırakıp yağmur gözlü çocuklara
parmak uçlarından kayıp kederin
geleceğim diyordum
sen uyuyordun...