Sevgili kardeşim Osmanlı Devletinin ilk medeni kanunu olan’ Mecelle’ de bir hüküm var “ ALLAH dan korkmayan Devletten korka” benim inancım odur ki kendisine saygısı olan her devlet yaşamak için hukukunu hakim kılmak zorundadır. Eğer devlet bu konuda zaafa düşerse veya düşürülürse kendi sonunu hazırlar. Devlet Vatan ve Millet Düşmanını onun keyfi isteklerine göre hapiste tut oda ininden örgütüne öldürün diye talimat versin ve sende Terörist PKK suçlusunu hapishaneden çıkarıp getirip meclisine sok bu şu demektir devlet devlet olma gücünü kaybetmeye başlamıştır. Devlet, Vatan ve Millet düşmanlığı tesçilli birini milletvekili yap sonrada dağdaki sivri sineklerin peşine düş bu kelimenin tam anlamıyla tutarsızlıktır, çiftestandarttır, aymazlıktır ve Kanun önün de eşitsizliktir. Olamaz böyle bir gaflet delalet ve hıyanet. Devletin Seçilmiş ve Atanmış görevlileri Devlete karşı suç işleme hak ve yetkisine sahip değildir. Devletin bekası için acilen yüklendikleri görevlerini yapmak zorundadırlar. Aksini yaparlarsa bu AZİZ MİLLET onlarında defterini dürmek zorunda kalır. Herkes aklını başına almak zorundadır. Felaket Çanları Çalıyor. Büyük Millet Meclisi Önce kendi içine sızmış öldürücü hain zehiri ve safrayı temizlemek zorundadır. Millet onlardan görevlerini yapmalarını bekliyor. Eyer bu aymazlık devam ederse bu Asil Millet Kurtuluşunu yapmaya muktedirdir. Devlet Erkanı Şehit Cenazelerinin namaz ve defin işlerini Millete bıraksınlar kendi görevlerini yapsınlar artık milletin sabrı kalmadı bunuda herkes böyle bilsin. Selam.