Top, tüfek, bomba veya mayın tarlası,
Hepsi birer silahtır, ölümler saçmak için.
Gözü dönmüş katilin, güya insan; markası,
İyilik kalesinde, gedikler açmak için.

Silah sanayileri, hep cinayet aracı,
Kimi nükleerci, kimi kılıç, kamacı,
Öldürmek değimlidir? bunların tek amacı,
Şeytanın gösterdiği, izlere basmak için.

Kimin eli güçlüyse, canavar kesiliyor,
Korku, vehim, vesvese her yerde efil’iyor,
Üstleri yangın yeri, altları deşiliyor,
Sabırları tüketip, kabından taşmak için.

Başka silahlarda var, bilmemek, anlamamak,
Çaresize yağ olup, kandile damlamamak,
Goncayken ayaz kesip, meyveyi hamlamak,
Güneş gibi olmak var, çiğliği aşmak için.

Ona ancak buyrulur, kendisi buyuramaz,
Birçok şeyin açıdır, kimseler doyuramaz,
Derdini bastırırlar, derdini duyuramaz,
Bahaneleri hazır, yanından kaçmak için.

Tatmayanlar bilemez, bu ölüm başka ölüm,
İçindedir binlerce, yokluk, sefalet, zulüm,
Yüreği diken dolu, ellere der ki “gülüm”
Sır verse de sırrını, kim var? paylaşmak için

Yaralılar ağlarken, hallerine gülen var,
Onurundan susanı, sanmayın ki bilen var,
Sessiz çığlık içinde, her nefeste ölen var,
Darağacı gerekmez insanı asmak için.

12.08.2011…Mustafa YARALI


Not;

Haklı bir gerekçeyle, Esma-i Hüsna serisi,
Çok üzgün olsam bile, şimdilik rafa kalktı.
Bahaneye lüzum yok, lafügüzaf gerisi,
İlahi rahmetlerin, suları boşa aktı.
M.Y.