2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1104
Okunma

Ya ben yokluğunda o kadar hüzün biriktirmişken,
hepsi uçuverdi birden gözlerimden.
Gözlerime kutsal bir pırıltı, sonsuz bir saflık gelivermişti.
Evinden kısa pantolonlu afacan bir çocuk gibi gelirdim sana
ve sen toplayıp çeki-düzen verirdin bana.
Yalnız kalmama izin vermezdin çünkü yalnızken azarlanmış
bir bebek gibi düşüyordu yüzüm avuçlarıma. Sana sonsuz balıklar,
paslanmış kurşunlarla vurulmuş ölü kuşlar getiriyordum,
avuçlarına ölü harfler bırakıyordum. Sense bir mucizeydin !..
Balıkları diriltip, kuşlara can verir, harflere soluk katardın.
Ayağı kayan çocuklar gibi şaşırırdım, oturduğum yerden
öyle bakardım sana. Aslında ben senin benzerindim
insan o tanımadığı, yüzünü hayalinde canlandırdığı sevdasını
ve insan sevdiğini benzerini arardı yıllar boyunca.
Sense benim için kırk yılda bir gibiydin!..
Anlatmak yetmez sevdiğim, anlatmak yetmez
bir gün anlatacak olursam, gözünde çiğ tanesi ıslaklıklar
sabahında kardelenler açacaklar!..
Sevda Konal Şenkaşlı 06/08/2011
5.0
100% (1)