14
Yorum
3
Beğeni
4,9
Puan
3138
Okunma
Onbir erkekten sonra Yusuf dünyaya geldi
Hem akıllı bir çocuk hem yüzü çok güzeldi
Baba Hazreti Yakup çok seviyordu onu
Belki de biliyordu Peygamberlikti sonu
Diğer on bir kardeşi onu kıskanırdı hep
Yusuf’un hepsinden çok sevilmesiydi sebep
Bir rüya gördü Yusuf uykusunda bir gece
Öyle farklı idi ki adetâ bir bilmece
On bir yıldız , güneş, ay önünde secde etti
Sabah bu rüyasını Babasına iletti
Babası anladı ki büyük insan olacak
Bütün kalpler Yusuf’un sevgisiyle dolacak
Dedi ki ’abilerin rüyanı duymasınlar’
’Zaten kıskanıyorlar, şeytana uymasınlar’
Ama onlar duydular bilinmez nasıl oldu
Hepsi de kardeşine kin ve nefretle doldu
Bir gün güzel Yusuf’u yanlarına kattılar
Kırlarda gezinirken bir kuyuya attılar
Kanlı gömlek götürüp ’Yusuf öldü’ dediler
’Kurtlar onu kaptılar, parçalayıp yediler’
Lâkin ölmedi Yusuf ne yapsalar nâfile
Birden farketti onu yol alan bir kâfile
Onu kurtarmak için kuyuya ip saldılar
Çıkardılar Yusuf’u yanlarına aldılar
Bakmadılar ondaki asaletli duruşa
Mısır’da köle diye sattılar üç kuruşa
Onu Mısır âzîzi Potifar satın aldı
O günden sonra Yusuf büyük sarayda kaldı
Ve Yusuf büyüdükçe bir su gibi duruldu
Züleyhâ ondaki bu güzelliğe vuruldu
Züleyhâ Potifar’ın dünya güzeli eşi
Yüzünün aydınlığı andırırdı güneşi
Onun cilvelerine Yusuf asla kanmadı
İhtiras ateşiyle hiç bir zaman yanmadı
Çok bozuldu Züleyhâ sözüne yalan katıp
Bir zindana koydurdu ona iftira atıp
Orada iki zatın rüyasın tâbir etti
Söylediği her sözü gayet açık ve netti
Ve Yusuf ne demişse hepsi de aynen çıktı
Onların taptıkları bütün putları yıktı
Zindandakiler Yusuf sevgisiyle doldular
Ve onun Allah’ına îman eder oldular
Yusuf huşû içinde geçirirken gününü
Potifar da duymuştu tâbirdeki ününü
Bir rüya görmüş idi hemen bir haber saldı
Yusuf’u o zindandan yine saraya aldı
Yedi semiz inekle yeşil başaklar çokluk
Yedi zayıf inekle kuru başaklar yokluk
Yedi yıl tüm ambarlar buğdayla dolacaktı
Ve sonraki yedi yıl çok kıtlık olacaktı
Yusuf bu zor günlerde bakanlığa seçildi
Kötü yokluk günleri sayesinde geçildi
Yusuf affediciydi kırgınlığı kaldırdı
Ve tüm ailesini sarayına aldırdı
Onlar aynı kandandı yabancı değildiler
Kardeşleri Yusuf’un önünde eğildiler
İşte bu iyilerin kötüyü yıkışıydı
Yusuf’un rüyasının gerçeğe çıkışıydı
ZÜLEYHÂ’NIN YUSUF AŞKI
Kötü günler geride kalmıştı Yusuf için
Artık zindandan çıkmış ve bir Aziz olmuştu
Züleyha’ysa aşkıyla yanmıştı için için
Şâşaalı hayatı çile ile dolmuştu
Çok güçlü bir kadındı ve de oldukça zengin
O’na ulaşmak için dağıttı tüm varını
Bu tarifsiz bir aşktı öyle büyük ve engin
Sonum ne olur diye düşünmedi yarını
Ağlıyordu sürekli O’nun adını anıp
Yandı kavruldu özü, yüzü sarardı soldu
Yaşlandı tüm bedeni aşk ateşiyle yanıp
İflas etti gözleri artık göremez oldu
Bu şekilde çok uzun zaman geçti aradan
Tam otuz yıl boyunca hep Yusuf’u aradı
Dualarını duydu yardım etti Yaradan
Bütün bu çabaları bir gün işe yaradı
Yusufu buldu lâkin kapalıydı gözleri
Oysa son arzusuydu yüzüne son kez bakmak
Yürekleri dağladı sarfettiği sözleri
Demek buydu kendini aşkın oduyla yakmak
İkisi birlik olup Allah’a yakardılar
Biraz sonra etrâfa parlak bir nur saçıldı
O gözler ki yıllardır görmeden bakardılar
Hem gençleşti Züleyha hem gözleri açıldı
O esnâda Yusuf’a yeni bir vahiy indi
’Senin peşinden koştu pes etmeden otuz yıl
Hasretinden döktüğü göz yaşı yeni dindi
Çilesini unuttur onu kendine eş kıl’
Dedi ki Züleyha;
’Putlara tapınırken ne kadar da körmüşüm
Onların hiç birinin kendine yoktu hayrı
Ben ki senin sîmanda Yaradan’ı görmüşüm
Yemin olsun başka şey düşünmem O’ndan gayrı’
Yaradana duyduğu aşkı kuluna sanıp
Yusuf’un sayesinde o hidâyete erdi
En sonunda sönmüştü seneler boyu yanıp
Kendisini Kur’ana ve ibâdete verdi
Evlendiler sonunda ve bir yuva kurdular
O kadın ki bir aşkın destanını yazandı
Yüz yıla bu sevdânın damgasını vurdular
Züleyha hem Allah’ı hem Yusuf’u kazandı
.
5.0
92% (12)
4.0
8% (1)