Acı çekerken bile, zevklerini tattığım,
Didelerim ağlasın, varsın yüzüm gülmesin,
Âlemlerin Rabbidir, ilah diye taptığım,
Canım feda olsun da, cananım üzülmesin.

Rahleyi peygamberde, okuturken kuşdili,
Kalbimiz nazar gâh-ı, gönül ona vergili,
Cüzümüz küle dönsün, istiyorken sevgili,
Kir bağlamış yanımız, mümkün mü? Süzülmesin.

Biz ömür ikliminden, çıktık zorlu sefere,
Büyük cihat başladı, komutandan nefere,
Gönül ondan gayriye, imsak etmiş bir kere,
Oruçluyum onula, açlığım sezilmesin.

Kelamın bittiği yerde, sözümden öze çağrım,
Aşkla doyarken içim, acı vermiyor ağrım,
En koyu sıcaklarda, yandıkça yansın bağrım,
Elhamdülillah derken, şikâyet dizilmesin.

Kum tanesi sahilden, bir damlayız denizden,
Zulmetler dağılırken, nur doğuyor benizden,
Kendi cefa etse de, vefa bekler yar bizden,
Perçinlensin yüreğim, bağımız çözülmesin.

İslam’ın ilk şartıdır, namazdan önce gelir,
Nasıl anlamalıyız, bundaki hikmet nedir?
Bu terkibe tesadüf, ya da tevafuk denir,
Kavramları boşaltıp, üstleri çizilmesin.

Üç aylar mesaj dolu, esrarengiz haberin,
Rayihası mest eder, kokan miski amberin,
Recep Allah’ın ayı, Şaban’da Peygamberin,
Ramazan ümmetimin diyenden bezilmesin.

Ölmeden ölebilsek, beden olsa sinimiz,
Ashabı Kehf’e dönse, hakikatte inimiz,
Tenzih, teşbih, Tevhittir, bizim gerçek dinimiz,
Kur-an şehri ilimiz, yabanda gezilmesin.

Yumuşayan kalbimiz, kayalar gibi sertti,
Akıbeti şifadır, bidayetinde dertti,
İlk seherde başladık, güneş de gurup etti,
İftar etsin Hak ile yaralı ezilmesin.

01.08.2011…Mustafa YARALI