düşlerimin resmini çek
bana bak şimdi,
serçe yürek bütün kuşlar
gece gözlerini hiç kırpmadı...



sende bu güzellik,
bu estetik
sevgi dolu gençlik varken,
olurdu olmazdı
papatya falı sevgilerden
düş içinde ikilem
yaprak yaprak göğsüme düşen...



özlüyorum sensizliğimi
bakır renkli alevler sarıyor içimi
boşanıyor sağanak hüzün
basıyor gözlerimi sevda seli
şimşek şimşek çakıyor beynimde yüzün...



seni anladığım kadar
sen de beni anla,
b/aşka bir şey istemem
düş, yalnızca düş
sevmeye en büyük fırsat
acıdan tatlı, tatlıdan acı
bulunmaz, eşsiz bir tat...

bütün şimşekler sensizliğimin ardında saklı...

hem çocuk, hem yetişkin
ürkek ve s/empatik
cesur ve çekingen
böyle seslenir hep gözlerinin ışığı...

sen benim bütün korkularımı aşkınla yendin...

beynimde bitmeyen parantezler
sevmeye engel sayısız neden
köpüklü bir nehirle doludizgin
aktın üstüme üstüme,
hıçkırıklı isyânlarda
bendine yenik düşen bendim
tökezleyip devrilen...


ağlıyorum, başka türlü olmaz ki
sonsuzluğu boylamadan
son bulmaz ki aşk!



işte kâğıt; bembeyaz ellerin
başucunda ay ve deniz,
saçların ağ atıyor tanyerine
ay geceden bana bakıyor
sana akıyor mürekkebim,
aşk bir balık tutuyor sana...



aşk bu, başka türlü olmaz ki
sonsuzluğa kucak açıyorum
göğsümde gökyüzü,
yağacak
yağıyor,
saçların ıslanınca
gül açar şimdi yüzün
birden bahar gelir
yaz sıcağı, kumsal- deniz
buraların iklimi hep böyledir...



sen bende yalnızlığı tatil ettin,
kilitledin sana çıkmayan tüm kapıları
ömür boyu ellerinde kaldı anahtarlar
göğüm göğüs kafesinde asılı...

yalnızca tek gardiyanı ve tek mahkûmu olan
en büyük hapishanedir aşk!