5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1365
Okunma
Gül mevsiminde eksildim ben
ah! Ne çok eksildim…
Ay yüzünü temmuza döndüğünde
parktaki bir bankın üzerinde yağmur altında
bir gece yarısı kaskatı yalnızlığın orta yerinde
ya da tan yeri ağarıp güneşin açmasını beklerken
kâbusa açılan pencerenin ardında
bakışlarımda boynu bükük oturan çocuğun
gözlerinde bulurum kendimi sağanak sağanak…
Çoğalan her ayak sesiyle gürültülü bir yalnızlığın içinde
kendimle yaslı, hayalinle hemhal
sözcüklerden akan yaşlarla boğulur öksüzlüğünüm…
Sevemedim senden sonra,
takvimlerde açan temmuz güllerini
sahi mutlu musun, ruhun şad mı
Cennet mekânında
orada da vakit gül mevsimi mi şimdi
pürüzsüz ve yumuşak gül yapraklarına benzer mi sabahlar
iğdelerin, ıhlamurların güneş çarptıkça parlayan yaprakları
baygın rayihasıyla sarıp çiçeklerini koyunlarına
dans eder mi rüzgârın ritmiyle dallarında…
Kucağında hevenk hevenk beyaz güller
bakışlarına doldurduğun gülümsemenle
düşüme geldin dün gece
öyle çoğaldım, öyle çok çoğaldım ki
Sessizdi gökyüzü mutluydun cennetinde
dudağımda kırık bir tebessüm
yaslı yaslı gülümsedik barıştık gül mevsimiyle…
A.İlayda Beydemir
5.0
100% (6)