2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
950
Okunma

bir daha hiç bulamadığın o gülüş belki seni hep çocuk tutan
ak saçlarına aldırmayan o tahta kılıçlı cengaverlik
akıllı ve düzenli hayatında artık yeri olmayan o serserilik
yorgun ruhunda saklanan pembe yanaklı tazelik
içinde büyümeyen şey
o olmalı
adam kalınmıyor bir top yuvarlanırken
ayaklar oluyor birden kalbin dili
o çocuğun neşesi oluyor açan ciddiyetin kilidini
bütün somurtkan adamları güldürür kendi okul hikayesi
" ah bir daha gelse geri ! "
takvim yapraklarına binip giden o panayırlar o bayram yeri
bakkalları kapatılan o mabel sakızlar o susamlı akide şekeri
bu güzel ömür ki ; tadına son basamağında varılan
o rüya dili
o ruhunda saklanan
içinde büyümeyen şey
o olmalı
sıfırdan dokuza rakkamları siliyorum önce bu dünyadan
akabinde saatleri çıkarıyorum zamandan
bir daha hiç bulamadığın o gülüşün üstündeki sis kalkıyor
şehrin üstüne üstüne bir orman akıyor
beraberinde cambazlar, hokkabazlar
beraberinde yedi cüceler, deniz kızları, uçurtmalar
beraberinde o bayram yeri, o panayırlar
o rüya dili
o ruhunda saklanan
içinde büyümeyen şey
bu olmalı