Şiraz’ın gül kokusu Safirdendir takısı Aklımdan çıkarmı hiç Behnaz’ımın bakışı
Akdeniz üstünden meltem esiyor Şiraz’lı güzeli kokusu vardı Şark’ın ortasında Dolanıyorum Meşhed’den Yezd’e Yol alıyorum Yezd’in dar sokaklarından Bir alana çıkıyorum Karşımda -ateşgede- Zerdüş tapınağı var Zerdüşler’in kutsal ateşi Bin beşyüz kırkbir yıldır Hiç sönmemiş Benim seni gördüğüm anda Yüreğimde yanan ateşin Hiç sönmediği gibi
Kuş adam resmi ve Zerdüştlükten Bölümler var duvarda Sessizlik kuleleri-(Dakhme) Şehrin dışında Han pazarı,Kuyumcular pazarı Pencah ali pazarı cıvıl cıvıldı İpekli kumaşlar,altın takılar Yüzyılların görkemiydi beklide İpek yolu üstü zaten bu şehir Önemlidir İran için her zaman Emir Çakmak kopleksi Cami Mescidi On ikiş imam ve yas makamıdır
Bagh-e Devlet abat İmam türbesi ve su müzesi Qanat su kanalları Yerin altında Kırkbeş kilometre uzayıp gider Yezd’de de sen yoksun Nerdesin Behnaz Hafız-ı Şirazi şöyle diyordu Sevdiği için: “”Eğer an Türk-i Şirazî bedest âred dil-i mâ râ Be hâle hinduyeş bahşem Semerkand ü Buhara râ." ((-Eğer o Şirazlı Türk güzeli gönlümüzü tutsak ederse Yanağındaki siyah ben için,Semerkand ve Buhara’yı bahşederim-)) Şairdeki bu sevdaya Hayran olmamak mümkün mü
Sana seviyorum ey yâr desem az Evrene bedelsin bende sen Behnaz
Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
okurken yoruldum birde bu sevdayı yaşayanı düşündüm ben şanslıyım sadece okuudum ve düşündüm.ya si ne kadar emek verdiniz bu şiire onuda düşündüm var olun.
ÜSTADIM; YİNE BEHNAZ'IN AŞKINDAN ACEM İLLERİNİ TURLAMIŞSIN AMA NE YAZIK Kİ BİR TÜRLÜ BULAMAMIŞSIN. ÜMİTLİ BULUŞMANIZI BEKLEYECEĞİM. GÖNÜL SESİNİZ HİÇ DİNMESİN. "Sana seviyorum ey yâr desem az" "Evrene bedelsin bende sen Behnaz" Bulunmaz hiç bir yarda sendeki naz Dolaşsam bağırsam hep avaz, avaz Yazık bedelsin evrene be Behnaz. diye ekleyiverdim ben de naçizane üstadım. SELAM VE SAYGILARIMLA...
Bu güzel şiire yazan kalemi kutladım.Şairlik denince bir sitede yayınlanmış bir yazıyı paylaşmak istedim.Kendim yazdım sanılmasın diye de kaynağını belirttim.
Kaynak:http://www.siirkolik.com
Şiirlere ilham veren nedir? Bir vefasızlık mı, bir sitem mi, çekip giden bir ahu gözlü güzel mi? Sadece bunlar mı? Yoksa şairin kalbini harekete geçiren başka sırlar mı var? Bence bu noktada çok da determinist yaklaşımlar sergilememek lazım. Zira şairlik, özünde mantıksızdır. Evet, düpedüz mantıksızlık! Şairin bulunduğu şartlar kadar, yazdıkları da mantıksızlık arz eder. Bazen şairi, kendisini aptalca hüzünlere mahkûm etmiş şartlarda görürsünüz. Bazen de, bir hamlede kapısını açabileceği anahtarları bir asır çeviremez. Çevirmek istemez. Sanki hüznünü sever. Böyle garip de yanları vardır. Hem bir yönüyle mazoşisttir. Acı çekmeyi aruz eder. Acıyı kendisine çektireni de sever. Sanki şair, şiirinde bahsi geçen güzele değil de, o güzel vesilesiyle dile gelen mısralara âşıktır. Onu kaybettiği an, bir başkasını bulur. Ona kavuşursa, başkasını amaçlar... Bu böyle sürer gider.
Kavuşmak şairin ölümü gibidir. İyi şairler kavuşmamayı ya yeğlerler veyahut da ayrılığa kendilerini (kendilerinden menkul nedenlerle) bir ömür mahkûm ederler. Sabit hüzünler çekmek hoşlarına gider. Ezilmişlik psikolojisidir onları dile getiren, resmeden, ifade eden. Kendisine rağmen, kendi fedakârlıklarına rağmen başına getirilenler düpedüz haksızlıktır ve karşılığını çok başka bir yolla; veciz sitemlerle bulmalıdır. Ah, ne garip şey, şu şairlik! Şair dediğiniz bana göre, birazcık da ruh hastasıdır. Düşünsenize, fikirlerini belli hece sayılarında, belli sonlarla, belli ahenklerle aktarmaya kendini mahkûm edene akıllı denilebilir mi? Biz ki, yürüdüğü kaldırımın taşlarını sayanlara deli diyoruz, delilikle suçluyoruz. Konuştuğu veya yazdığı kelimeleri sayanları (hatta hecelerine kadar) nasıl akıllılıkla donanmış olarak kabul edebiliriz?
Ama siz benim sözlerime bakmayın. Delilikle dâhilik arasında ince bir çizgi var. Bazen birisinden diğerine geçişler olur. Zaten dâhilik de beklenmeyen şartların meyvesidir, tıpkı delilik gibi... Beklenmeyen şartların zuhurunda meydana gelen böyle işler delilik ve dâhilik arasında gelir, gider. Yağma yok, biz yine de şairlerimizi birazcık delilikle suçlayacağız. Kendi acılarını sembollerle ve uyumlu kelimelerle aktarmaya kendilerini mahkûm ettikleri için. Bazen bir uygun kelimeyi bulabilmeye yıllarını harcadıkları için. Bir hikâyede olduğu gibi 'Safiye'yi kafiyeye feda ettikleri' için. Böyle şeyler için şairlerimizi her vakit suçlayacağız. Ama suçlarken onları kerih görmüyoruz. Yalnızca bunu çok nedenli yapmadıklarını düşünüyoruz. Biz nesir müptelaları, adeta onları suçlayarak kendimizi temize çıkarıyoruz. Bizim kabahatimiz, bize göre, normal olmaktır. Düşüncelerimizi normal bir ahenkle fazlasını aramadan aktarmaya çalışmaktır.
Zira şairlik, özünde mantıksızdır. Evet, düpedüz mantıksızlık! Şairin bulunduğu şartlar kadar, yazdıkları da mantıksızlık arz eder. Bazen şairi, kendisini aptalca hüzünlere mahkûm etmiş şartlarda görürsünüz. Bazen de, bir hamlede kapısını açabileceği anahtarları bir asır çeviremez. .................................................................................. Benim buna katılmam bu fikri kabullenmem mümkün değildir.Şiirin özünde akıl vardır,düşünce vardır,mantık vardır.
Mantıksız yazılan sözler dizisine bazıları şiir diyebilir ama bana göre değildir.Mantıksız yazılmış kaç şiir vardır ve bu şiir kaç kişinin ezberindedir.
Şiir güzel söz söyleme ve yazma sanatıdır.
Şiir mantıksızlık olsaydı....DELİLER,Dünyanın en saygın şairleri olurdu
Neyse efendim.Fikre saygı duyarım.Yazarına göre şiir mantıksızlıksa o onun bileceği iş
Zira şairlik, özünde mantıksızdır. Evet, düpedüz mantıksızlık! Şairin bulunduğu şartlar kadar, yazdıkları da mantıksızlık arz eder. Bazen şairi, kendisini aptalca hüzünlere mahkûm etmiş şartlarda görürsünüz. Bazen de, bir hamlede kapısını açabileceği anahtarları bir asır çeviremez. .................................................................................. Benim buna katılmam bu fikri kabullenmem mümkün değildir.Şiirin özünde akıl vardır,düşünce vardır,mantık vardır.
Mantıksız yazılan sözler dizisine bazıları şiir diyebilir ama bana göre değildir.Mantıksız yazılmış kaç şiir vardır ve bu şiir kaç kişinin ezberindedir.
Şiir güzel söz söyleme ve yazma sanatıdır.
Şiir mantıksızlık olsaydı....DELİLER,Dünyanın en saygın şairleri olurdu
Neyse efendim.Fikre saygı duyarım.Yazarına göre şiir mantıksızlıksa o onun bileceği iş
Eğer an Türk-i Şirazî bedest âred dil-i mâ râ Be hâle hinduyeş bahşem Semerkand ü Buhara râ." ((-Eğer o Şirazlı Türk güzeli gönlümüzü tutsak ederse Yanağındaki siyah ben için,Semerkand ve Buhara’yı bahşederim-)) Şairdeki bu sevdaya Hayran olmamak mümkün mü
Sana seviyorum ey yâr desem az Evrene bedelsin bende sen Behnaz
evet sayende gezdik nice yerleri ve sevdanın nelere bedel olduğunu gördük saygılar bırakıp sayfanıza hayırlı cumalar diledik
Bagh-e Devlet abat İmam türbesi ve su müzesi Qanat su kanalları Yerin altında Kırkbeş kilometre uzayıp gider Yezd’de de sen yoksun Nerdesin Behnaz Hafız-ı Şirazi şöyle diyordu Sevdiği için: “”Eğer an Türk-i Şirazî bedest âred dil-i mâ râ Be hâle hinduyeş bahşem Semerkand ü Buhara râ." ((-Eğer o Şirazlı Türk güzeli gönlümüzü tutsak ederse Yanağındaki siyah ben için,Semerkand ve Buhara’yı bahşederim-)) Şairdeki bu sevdaya Hayran olmamak mümkün mü ********************** Bir emele bin ah! çekilmez mi?.. Şairin sevdasına kim eyvah! Diyebilir ki?.. Emmi oğlu, yine konuşturmuşsunuz tarihi, Edebiyatın hasından... Kutluyorum kaleminizi. Takdirlerim ve teşekkürlerim bu güzel paylaşım için..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.