Sakın bana sormayın mutluluk beyazını;
O kadar ağladım ki gülmekten korkuyorum…
Kederden miras kaldı dökülen gözyaşları;
Yeniden akar belki silmekten korkuyorum…

Hüzünler sıra sıra hicran kapıda bekler;
Takvimler boş oturmaz günüme kahır ekler;
Saatler cinnetini sensizliğime saklar;
Yarın neler olacak bilmekten korkuyorum…

Bülbülüm feryad eder gülleri yok bu bağın;
Maralı yalnız gezer ceylansız olan dağın;
Hayaller sere – serpe umutlar darmadağın;
Efkârımı ikiye bölmekten korkuyorum…

Taşımaz omuzların yüküm ağır mı ağır;
Yüreğim umut taşır kimi kör kimi sağır;
Gecenin hüzün vakti çökerken ağır ağır;
Kapına varıp varıp, gelmekten korkuyorum…

İçimde fırtınalar kalbimde binbir telaş;
Adını ezberlemiş gözlerimdeki her yaş;
Hoşcakal gidiyorum vefasız yavaş yavaş;
Yaşatmadın gönlünde ölmekten korkuyorum…

Ali ALTINLI – 23/06/2011
Saat: 11:36