14
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2568
Okunma

Çocuktum...
Firari kavgalarım oldu
Kor damlalarına kafa tutarken yağmurum...
Besmelesi dudaklarımda asılı
Tutamadığım vakitlerin yasıdır bu şiir...
Sokağımdaki duvarlara yaslarken gölgemi,
Serseri yanımla günceledim öykümü
Dilimde sana öykünmüş sağır vakitlerde,
Ararken masumiyeti derinimde...
Ah şehir
Ser veririm sır vermem yalancı vadilerine…
Köylü kaldım, kör caddelerinin karanlığında
Dörtnala atlılar gibi
Toz oldu çorak umutlarıma yağan hasret...
Rüzgâra kapılmış servilerin peşine düşerim
Ne zaman sesini kaybetmiş yankımla karşılaşsam
Titrerim babam gibi
Sıtmaya yakalanınca hatıralar...
Duru bir özlemdir başucumda çerçevelenen...
Kaç mil uzağına demir atarken masumiyetin
Hâlâ içimde kahkahasını biriktiririm çocukluğumun
Saklambaç oynayan bir yıldızı sobelerken gözlerimin ferinde…
Yaşamak ödülüyle, kanadı dizlerim bisiklet kazalarında
Daha kolaydı kaybetmek
Yeniyetme kıkırdak gülüşlerle
Bilenmezken keskin bıçaklar çığırtkan hayatın çelmesinde...
Olduğu gibi görünemiyor
Yas şiirlerin ardına saklanan duygular...
Nasıl da kaçıp gitmiş zaman,
Nasıl da üşümüş mai bulutlar
Belleğimde birikenleri hediye ederek bana…
Mevsim,
Haktan, iyilikten dem vurduğum mevsim değil
Esmer gülüşlerin gamze olup taştığı
Huzura nazır nihavent makamı mutluluklar
Nasıl da sırra kadem artık
nasıl da kalplerde yakın duruyor ayrılık…
Şimdilerde elleri titriyor kör cerrahların
Dikerken yırtılan kalbimi...
Artıyor kalabalığın en kurusunda özlemim çocukluğa
Birikirken karanlığın muştusunda ahlarım...
15 Haziran 2011, Mardin
5.0
100% (19)