4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1265
Okunma
ne serçeler ötüyor
ne ağustos böceklerinin serenadı
yavru kedilerde büyüdü
karıncalar güz hazırlığında
son kızıllıklarında çiçekler
uzandım çimenlere sere serpe
gökyüzüne dayadım ellerimi
ay doğdu tek başına görmedi kimse
korkunun gözlerinde sindi
yağmur yağmayacak boşuna bulutlar
dereler kuru ölgün yosunlar
mavi kuğular yüzerdi;şimdi
bataklık canlılarına emanet buralar
bir zamanlar eski bir göldü
mutluydu içindeki canlılar
yapardı;boyalar fırçalar resmini
şarkılara konuydu o zamanlar
bilinmez belki günlerce yağmur yağar
bereket gelir ki o gün
belki sevgilimde olur benim
diner içimdeki ağrılar